Eleştiri

“İt/ Ortada”: Kendimiz üzerine düşünmeye dair kolektif bir çağrı

Umut Azad Akkel’in “It/Ortada” sergisi kendimiz üzerine düşünmeye ve kolektif bir tartışma açmaya yönelik bir çağrı!

Cube With Holes On It, yerleştirme, 2023 Fotoğraflar: Cem Akça

Umut Azad Akkel’in İMALAT-HANE İMÇ Proje Alanı’nda yer alan ve ilhamını Paulo Freire’nin Ezilenlerin Pedagojisi kitabından alan “It/Ortada” sergisinin temelinde ezen-ezilen ilişkisi ve ezenle ezilenin yer değiştirmesinin ne kadar kolay olduğu yer alıyor. Temel izleğini bu ezen-ezilen ilişkisi üzerinden kuran sergi, aynı zamanda oyun, haz, kırılganlık gibi temaları da dert ediniyor.

Endüstriyel malzemelerin arasında bir kırılganlık temsiliyeti olarak beden

Endüstriyel tasarım mezunu olan Akkel’in işlerinde dikkat çeken öğelerden biri kullandığı malzemeler. Kullandığı bu endüstriyel malzemelerin arkasına veya içine kendi bedenini sergilediği video performansları yerleştiren Akkel, malzemelerin dayanıklılığıyla insan bedeninin kırılganlığı arasındaki zıtlığı vurgularken, aynı zamanda kamusal alan ile kişisel alan arasındaki hem zıtlığı hem de bu iki alanın iç içe geçmişliğini öne çıkartıyor.

Bir başka deyişle sanatçı, kişisel alandan kolektif deneyime yönelik bir tür yolculuk kurguluyor. Örneğin sergide diğer işlerden ayrı bir alanda duran metal küp hem çocuk oyuncaklarını, hem de sanayi alanlarındaki su kazanlarını andırıyor. Küp şeklindeki bu metal objenin içinde kara delikler var ve içine üçgen bir prizmayı sokmaya çalışmamız için tasarlanmış, ancak bu üçgen prizma metal küpün içindeki kara deliklere bir türlü yerleşmiyor ve bu uyumsuzluk hâli seyirciye bir tür ait olamama, uyuşamama yahut uyum sağlayamama deneyimi yaşatıyor. Yani bir tür yapboz oyununu anımsatan bu metal küp, kişisel olanla kamusal olanın çatışmasını akla düşürüyor.

Child’s Play, 2023

Akkel’in en çok kullandığı malzemelerden biri de cam. Sanatçı, camı hem kamusal alanda, şantiye alanlarında karşımıza çıkabilecek biçimde kullanırken, hem de daha kişisel bir yerden, yani kırılganlığımızı temsil etmesi bakımından da sanat pratiğinde bu malzemeden faydalanıyor. Örneğin serginin girişinde bulunan ve üst üste konulan cam levhalardan yere dağılan cam kırıklarından oluşan iş, hem şantiyelerde veya herhangi bir inşaat alanında denk gelebileceğimiz türden cam parçalarını anımsatırken, hem de çok daha metaforik bir yerden kırılıp dökülme, dağılma, parçalanma gibi meseleleri seyirciye düşündürtüyor. Benzer bir şekilde Akkel’in video performanslarında da cam çokça kullanılan bir malzeme ve bu performanslarda da yine çift anlamlı bir şekilde kullanılmış: Hem bedenin kırılganlığını temsil eden bir öğe, hem de bedene zarar veren bir malzeme olarak.

Ezilen nasıl ezen olur?

Akkel’in sergisinin temel izleklerinden birinin ezen-ezilen ilişkisi ve ezenle ezilenin kolayca yer değiştirmesi olduğunu söylemiştik. Nasıl ki cam Akkel’in video performanslarında hem zarar vereni hem de zarar göreni temsil ediyorsa, ezen ve ezilen yahut fail ve mağdur ilişkisi de benzer şekilde döngüsel bir dinamikte ele alınmış. Bu döngüsel dinamiği anlatmak için oyun temasını kullanan Akkel, izleyiciye ezilen kimliklerden gelse dahi ezen, tahakküm veya otorite kuran bir pozisyona geçmenin çok da uzak olmadığını hatırlatıyor.

Bunu yapmak için oyun konsollarını kullanan Akkel, seyirciyi interaktif bir oyunun içine çekiyor. Örneğin, seyircinin konsoldaki bir düğmeye basarak konsolun ortasın yerleştirilmiş video performansta Akkel’in bedenine cam parçalarının dökülmesine sebep olduğu sahne, bedenin kırılganlığını olduğu kadar, başkalarına zarar verme potansiyelimizi de gözler önüne seriyor. Başka bir video çalışmasında ise, seyircinin yine bir tür oyun konsoluyla oynayarak Akkel’in çıplak bedenine bira dökülmesine sebep olması, fail olma potansiyelimizin ne kadar kolay olduğunu bir kez daha düşündürtüyor.

Wet Games, yerleştirme, 2024 – devam eden proje

Serginin bütününe baktığımızda, benim aklımda kalan sorulardan biri şu oldu: Farklı farklı kimliklerden, sınıftan, cinsel yönelimden, etnisiteden gelen bizler, ayrımcılığa uğradığımızda veya bu farklı kimliklerden ötürü şiddete maruz kaldığımızda, maruz kaldığımız bu şiddeti görece rahat bir şekilde konuşabildiğimiz ve dayanışma görebildiğimiz güvenli alanlara sahip olabiliriz, ancak dezavantajlı sayılabilecek kimliklerden gelsek dahi, hepimiz her daim başka insanlara zarar verme, tahakküm kurma, veya maruz kaldığımız ayrımcılığı/ şiddeti tekrardan üretmek gibi potansiyel riskleri içimizde barındırıyoruz. Peki, biz dayanışma gördüğümüz güvenli alanlarda bu potansiyel riskler üzerine ne kadar konuşuyor, kendimiz üzerine ne kadar düşünüyoruz?

Wet Games, yerleştirme, 2024 – devam eden proje

Yani Umut Azad Akkel’in sergisini kendimiz üzerine düşünmeye ve kolektif bir tartışma açmaya yönelik bir çağrı olarak okumanın mümkün olduğunu söyleyebiliriz. Bu bağlamda, Audre Lorde’un, “efendinin araçları efendinin evini asla yıkamaz” sözünün önemli bir referans noktası olduğunu düşünüyorum.  Lorde’un bu metninde ezilenlerin ezenlere benzer bir söylem üretmesinin tehlikesi ima edilerek, ezilenlerin özgün ve farklı bir pratik geliştirerek direnmesinin önemi anlatılır. Akkel sanki tam da Lorde’un işaret ettiği yerden ezen-ezilen ilişkisinin döngüselliğine dair hepimizi uyarıyor ve bu döngüselliği tekrardan üretmek yerine, hepimizi etik sorumluluklarımız ve toplumsal dinamikler üzerine düşünmeye davet ediyor.

İlginizi Çekebilir

Kütüphane

PG Art Gallery'de gerçekleşen Gözde Can Köroğlu'nun "Düğümler, Çözümler, İhtimaller" sergisinin metni Argonotlar Kütüphanesinde.

Söyleşi

Esra Özdoğan ile hayalet imgesini fotoğrafın olanakları ve edebiyat-sanat ilişkisi üzerinden konuştuk.

Kütüphane

Avrupa Birliği CultureCIVIC: Kültür Sanat Destek Programı’nın 2021-2024 başlıklı yayınında yer alan Çelenk Bafra’nın makalesi Argonotlar Kütüphanesinde.

İş İlanları

Vehbi Koç Vakfı kuruluşu olan Arter "Editör" arıyor.

© 2020

Exit mobile version