Gündem

Atina Bienali tarihin kendisini nasıl kuirleştirecek?

7. Atina Bienali çağdaş siyah, queer, spekülatif ve radikal sanatsal sesleri bir araya getirecek.

Ayesha Tan Jones Shooting for their new work The New Elementals, 2021

24 Eylül – 28 Kasım 2021 tarihleri arasında gerçekleşeceği açıklanan 7. Atina Bienali’nin küratoryal teması ECLIPSE (tutulma) olarak belirlendi. 

Atina Bienali’nin başlığı toplumumuzda güncel olarak deneyimlediğimiz “sürekli akış durumu”nun neden olduğu gerçeklik perspektifinin belirsizleşmesini vurgulamayı amaçlıyor. ECLIPSE, hem fiziksel hem de tarihsel olarak Avrupa, Asya ve Afrika’nın kesiştiği noktada yükselen bir metropol olarak Atina’nın ve günümüzün küresel yapısının sosyal, politik ve ruhsal değişimlerini ele alıyor. Bununla beraber, tarihsel olarak kenara itilmiş sanatsal sesler arasında kültürlerarası bir sohbeti harekete geçirmeyi ve sanat izlemede deneyimsel bir değişimi öngörüyor.

ECLIPSE, dünyada farklı bir şekilde nasıl bir arada var olunabileceğine dair çağdaş düşüncenin yerel ötesi bir tezahürü olarak tasarlanmış. Genellikle Bienal formatında pek de kendine yer bulamayan fikirleri, endişe ve arzuları sorgulamak için bir alan olmayı hedefliyor. Atina, Afrika diasporasına ev sahipliği yapan şehirlerden biri. Atina’nın Afro-Greek nüfusu, özellikle 2010’lu yıllarda gerçekleşen göç dalgasıyla artmış ve yeni çatışmaları doğurmuştur. Bir yandan entegrasyon sorunları ile uğraşan diaspora toplumu, ırkçılık ile de karşı karşıyadır. Atina Bienali bu sene ECLIPSE ile toplumunda yaşanan ayrımcılık sorununa yeni ve çoğulcu bir perspektif getirmeye çalışıyor. Bir yandan da, kimlik, tarih ve kültürel karmaşıklığın etkilerini değerlendiriyor ve dinamik bir kültürlerarası söylemi harekete geçiriyor. 

Bienal, çağdaş siyah, queer, spekülatif ve radikal sanatsal seslerden gelen anlatılar, ritüeller, dünya kurma ve karşılıklı bağımlılık pratikleriyle sohbet ediyor. Kimliklerin yeniden gözden geçirilmesini ve tarihin queerleştirilmesini savunan çağdaş düşüncenin altını çiziyor. AB7, Afrika diasporasından sanatçıların eserlerinin yanı sıra tarihsel olarak dışlanmış diğer sanatsal seslerin de altını çizecek. Bu katılım çerçevelerden biri olarak bir “Siyah Mercek” kullanılarak ifade edilecek. Bu yaklaşım, Afrika diasporası içinde süzülen farklı bakış açılarını ve sanatsal uygulamaları birleştiren bir diyalog kuruyor. 

Judy Chicago, Immolation from Women and Smoke, 1972

Berlin merkezli kolektif Omsk Social Club ve Ganalı-Amerikalı küratör Larry Ossei-Mensah tarafından, Atina merkezli sanatçı ve küratör Poka-Yio’nun sanatsal yönetimi altında düzenlenen AB7: ECLIPSE, Kuzey ve Güney Amerika, Karayipler, Afrika ve Avrupa’dan 80’den fazla sanatçının eserlerine ev sahipliği yapacak. Etkinliğe katılan sanatçılar arasında Cajsa von Zeipel, Zanele Muholi ve Samson Kambalu yer alıyor.

Omsk Social Club, serginin “yalnızca sanatsal pratiklerimizde değil, duygusal bedenlerimizde başlayan yeni bir deneyim potansiyelini nasıl kavrayacağımızı” keşfedeceğini söyleyerek, “Umarız bu, yaşadığımız hayatlara farklı bir açıdan değinebilir” diye belirtti.

Bienal, Atina’nın tarihi merkezindeki üç komşu simgesel mekanda gerçekleşecek: eski bir alışveriş merkezi olan Fokas, eski Santaroza Adliye Sarayı ve Sina Salonu. Bu birbirine yakın hayalet binalar, Atina kentsel peyzajının çeşitli yönlerini ve farklı dönemlerini ve onun tarihi ve kültürel anlatılarını tasvir ediyor. ECLIPSE’nin ana mekanı olan Fokas, çağdaş Yunanistan’ın iflasının ve olası bir post-kapitalist dönemin bir sembolü olarak görülüyor. Eskiden hareketli olan ve halen ticari kullanımlarına dair kanıtlarla dolu binanın sekiz katı, 2013’ten beri terk edilmiş durumda.

Fokas’ın karşısındaki Adalet Meydanı’ndaki eski Santaroza Adliye Sarayı, modern Yunan Cumhuriyeti’nin doğuşundan kısa bir süre sonra yükselen klasik bir yapı. İlk devlet matbaası ve daha sonra diğerlerinin yanı sıra ünlü komünist ve Direniş partizanı Nikos Beloyannis’i yargılayan bir adliye binası olarak hizmet vermiş. Soyulmuş çıplak kabuğu, otuz yıldır mühürlendi ve susturuldu. Bunun karşısında, son 15 yılda ofislere dönüştürülen ve yavaş yavaş terk edilen Atina’nın en eski ve en büyük binalarından biri olan eklektik neo-barok bir bina olan hayaletimsi Sina Salonu yükseliyor.

Bienal için yapılan açıklamada, bu mekanların çağdaş Yunanistan’ın iflasını ve post-kapitalist bir dönem için olasılıkları çağrıştırmayı amaçladığı belirtildi.

Kaynak: https://ocula.com/magazine/art-news/seventh-athens-biennale-queers-history-itself/ 

https://www.e-flux.com/announcements/409197/7th-athens-biennaleeclipse/

Derleyen: Ezgi Cemre Er

İlginizi Çekebilir

Kütüphane

Sanat Dünyamız dergisinin "Sanat Tarihi Nasıl Yazılır?" temalı Eylül/Ekim 2024 tarihli sayısında yayımlanan Sezin Romi'nin yazısı Argonotlar Kütüphanesinde.

Söyleşi

Civan Özkanoğlu ile .artSümer'de gerçekleşen ilk kişisel sergisi "Hepimiz Biliyoruz"u konuştuk.

Duyurular

Argonotlar Almanak 2024'ün basılı olarak yayımlanması için başlattığımız destek kampanyasının detayları bağlantıda!

Söyleşi

Uluslararası Sinop Bienali’nin yaratıcı sürecinin merkezinde yer alan Hal kolektif’le, şehirle kurduğu bağlar ve katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirdiği projeler üzerine konuştuk.

© 2020

Exit mobile version