Kütüphane

CLICKTRANCE

Berkay Tuncay’ın SANATORIUM’da gerçekleşen “Clicktrance” isimli sergisinin metni Argonotlar Kütüphanesinde.

Berkay Tuncay, Yazının Öyküsü ASMR, 5 kanallı video, ses, 55', 2024

Saat 04:07, havanın karanlık olmasından artık sıkıldığın ve aydınlansın istediğin o saatlerdesin. Reddit’in derinliklerinde 3. saatin, çöktüğü için yeniden başlattığın Chrome’unda 48 sekme açık. Gözlerinden uyku akarken beynin de kulaklarından akarak buharlaşacak gibi hissediyorsun. Ekrandan ayıramadığın gözlerin artık okuduklarını anlamlandırmakta zorlanıyor. Yeni bir sekme açıp iki gündür omzunda devam eden ağrının sebebini google’lıyorsun. Karşına çıkan ilk güvenilir link’e tıklıyor ve yazılan maddeleri okumaya başlıyorsun. Pek çok sebebi olabilecek bu ağrının şiddetli olması durumunda doktora gitmen öneriliyor. Bir hastanenin sayfasına geçip ertesi gün programına uyabilecek randevu saatlerine göz atıyorsun. Çok geçmeden dikkatin dağılıyor ve kendini okumayı yarım bıraktığın subreddit’in başına dönmüş buluyorsun. Amazon’dan sipariş etmeyi planladığın kahve öğütücüsünün fiyat performansı kimine göre iyiyken, kimi kullanıcılar haznesinin darlığından şikayet etmiş. Karar vermeye çok yakınken okuduğun bu yorumlardan bunalıp YouTube linklerine geri dönüyorsun. İşte diğer öğütücünün kutu açma videosu yeniden önünde. Peki öğütülmüş kahveyi koymak için nasıl bir şey sipariş etmelisin? Omzun ağrıyor, yarın doktora gitmek için vaktin olmayacak. Sabah işe gittiğinde o kötü kahveye tahammül edecek halinin kalmadığını düşünüyorsun. Acaba prime ile sipariş etsen birkaç saat içinde kargoya verilip mesai başladığında ofisinde olur mu? Telefonuna bir bildiri geliyor. Bir süredir feeld’dan konuştuğun ve hafta sonu buluşmayı planladığın kişiden hala cevap yok. Instagram feed’inde film festivalinin açılış partisinden birkaç fotoğraf görüp bunalıyorsun. Bakışların yeniden telefon ekranından bilgisayar ekranına yöneliyor. Saat 04:57, biraz daha uyumazsan asla uyanamayacaksın. Gözlerin açık ama sen kapalıymış gibi hissediyorsun: İşte CLICKTRANCE. 

Yazının Öyküsü ASMR, 5 kanallı video, ses, 55′ 19”, 2024, Fotoğraflar: Zeynep Fırat

Berkay Tuncay, internetin derinliklerinde bir kaybolma hikayesi kurguluyor. Tıklamak [click] ve transa geçmek [trance] kelimelerini bir araya getirerek, dijital kültürün kullanıcıları sürüklediği bir çeşit hipnoz haline işaret eden CLICKTRANCE, sanatçının son dönem üretimlerini veya başka bir deyişle şiirsel deneylerini sunuyor. 

Serginin merkezinde Yazının Öyküsü ASMR [The Story of Writing ASMR] başlıklı 5 kanallı video yer alıyor. Tuncay’ın Instagram ve YouTube’da ASMR [1] videoları yayınlayan THOCCnology ile iş birliği yaparak ürettiği 5 video, ellerin klavyedeki sürekli hareketine odaklanarak izleyeni bir hipnoz deneyimiyle tanıştırıyor. Videolarda, Tuncay’ın yerleştirmesine adını veren kitabı [2] bölümlere ayırarak yeniden düzenlediği metinlerin klavye ile yazılmasına tanık oluyoruz. Her bölüm ilgili videonun atmosferini belirleyen ‘clean girl’ renk paleti ve objelerle yazının hikayesini tamamlıyor: Beginning of Writing [Yazının Başlangıcı], Pictographic Writing [Piktografik Yazı] ve Alphabetic Writing [Alfabetik Yazı] başlıklarıyla bölümler yazının tarihiyle paralel bir kurguyu takip ediyor. Videolarda klavye seslerini duyuyoruz; ancak kitaba dair herhangi bir metin görmüyoruz. Tuncay’ın sergi boyunca farklı biçimlerde sunacağı metin soyutlamaları, aslında serginin merkezinde yer alan bu video yerleştirmede kendini göstermeye başlıyor. Yazının Öyküsü ASMR’ın sesi, sergide yer alan diğer işlerin arka planında da sürekli kendini hatırlatıyor. İşlerin bu şekilde iç içe geçmesi internet deneyimine benzer bir çok sesliliğe de işaret ediyor. 

Berkay Tuncay,  Gelen Kutusu, 2024, Duvar üzerine folyo kesim uygulama, 3 + 2 AP, değişken boyutlarda, Fotoğraf: Zeynep Fırat

Galerinin vitrininde ise Tuncay’ın dilin kelime, harf gibi unsurlarını soyutlaştırarak oluşturduğu yerleştirme Inbox yer alıyor. Metnin öğelerini birer leke gibi kullanan bu yerleştirme, vitrini fiziksel bir e-posta kutusuna dönüştürüyor. Kelimelerin folyolara dönüştüğü Inbox’ta metin hem soyutlanırken hem de maddeleşiyor. Benzer bir ikilemden yola çıkan bir diğer iş ise, sanatçının Pasif Agresif Şiirler serisinin devamı niteliğinde. Vitrinin arkasındaki duvara yerleştirilen ve el yapımı kağıtlara karışan bu şiirler, kelimeleri/sembolleri çoğu zaman okunaksız kılarak onların fizikselliğini güçlendiriyor. Suyun altında kalmış gibi görünen harfler yer yer yüzeye çıkarak belirginleşiyor, yer yer kâğıdın kendisine karışarak görünmezleşiyor. Belirli bir anlam ifade etmeyen, açık anlamlı bir yazı biçimi olan asemik yazıdan ilham alan sanatçı, bu şekilde anlam olasılıklarını da genişletiyor. Yazı yazmanın anlam ifade eden bir metin olmasından öte görsel deneyimlere dönüşebilmesinin sınırlarını araştırıyor.  

Hemen yanında sergilenen Tanımlayıcı Seslerden Şiirler [Poems from Descriptive Noise] ise sanatçının Mr. Robot dizisindeki ses ve gürültüleri tanımlayan altyazıları bir araya getirerek oluşturduğu bir yayın. Senaryodaki tüm diyaloglar silindiğinde yalnızca tanımlayıcı seslerle nasıl bir metin elde edilebilir sorusundan yola çıkan bu yayında çevresel sesleri tanımlayan bir dizi kelime alt alta gelerek yeni anlamlar üretiyor ve deneysel şiirlere dönüşüyor. Bu yayın, Tuncay’ın yazı yazma, metinleri bir araya getirme, düzenleme ve tekrar düzenleme süreçleriyle şekillenen pratiğini yakından gözlemlememize de olanak tanıyor. 

Berkay Tuncay, Yazının Öyküsü ASMR, 5 kanallı video, ses, 55′, 2024

Diijtal kültürün teşvik ettiği tekrara dayalı, döngüsel ve bunaltıcı ruh haline işaret eden internet jargonundan kavramlar, black metal gruplarının logolarına benzer şekilde metal objelere dönüşerek yine soyut ama maddeleşmiş kelime öbekleri halinde sergide kendine yer buluyor. Metal gruplarının isimlerini hatırlatan bu kavramlar, internet kullanıcılarının ekran önünde çok zaman geçirdikçe hissettiği bazı durumları tanımlayan ikilemelerden oluşuyor: Virtual fogginess, feed hypnosis, content overdose, screen burn, information frenzy, doom scrolling, data glut, scroll fatigue, click trance, techno sloth ve browser coma. Tuncay, web sayfaları ve platformlar arasında gezinirken etkileşimden yorgun düşen kullanıcılar ile kendi sanatsal pratiği arasında paralellikler kuruyor. 

İletişim araçlarının gelişimi ve el yazısından klavyeye geçiş, yazı yazmanın hızlanmasının ve böylelikle daha farklı ifade biçimlerinin önünü açmış ve üretim çeşitliliğini arttırmıştı. Berkay Tuncay da tam olarak bu değişimin yansımalarını araştırıyor, değişen metinlerin ve görsel kodların farklı kullanım alanlarına bakıyor. Sanatçının son dönemdeki üretimlerini bir araya getiren CLICKTRANCE, onun yazıyla ve metinle kurduğu yakın ilişkiyi merkeze alıyor; bir yandan metni bir yandan da çevrimiçi dünyanın birtakım öğelerini maddeleştirerek çok katmanlı bir anlam dünyası kurguluyor. 

[1] ASMR (Autonomous Sensory Meridian Response) sakinleştirici ve rahatlatıcı etkiler yaratan, belirli sesler veya görsel uyaranlarla tetiklenen bir deneyim. 

[2] THE STORY OF WRITING, Parker, Bertha M., Washington: American Council on Education, (1932). Kitap kamu malı durumundadır. 


Bu yazı Berkay Tuncay’ın 20 Eylül – 2 Kasım 2024 tarihleri arasında SANATORIUM’da gerçekleşen “Clicktrance” isimli sergisinin metnidir.

İlginizi Çekebilir

Söyleşi

Raziye Kubat’la dağ köyüne dönüşünü, romantik imgelerden uzak bir perspektifle, doğanın sertliği ve direnişiyle şekillenen yaratım sürecini konuştuk.

Kütüphane

Sanat Dünyamız dergisinin "Sanat Tarihi Nasıl Yazılır?" temalı Eylül/Ekim 2024 tarihli sayısında yayımlanan Sezin Romi'nin yazısı Argonotlar Kütüphanesinde.

Söyleşi

Civan Özkanoğlu ile .artSümer'de gerçekleşen ilk kişisel sergisi "Hepimiz Biliyoruz"u konuştuk.

Duyurular

Argonotlar Almanak 2024'ün basılı olarak yayımlanması için başlattığımız destek kampanyasının detayları bağlantıda!

© 2020

Exit mobile version