Gündem

NFT sanat piyasası ve milyonlarca dolarlık yatırımları

Sanat dünyasının NFT’lere olan iyi veya kötü tepkilerini anlamak için işin ekonomik arka planına daha detaylı bir bakış.

Andre Oshea, "The Horse, The Hands & The Head" [Side A], (Detay) 2160*2700, Made with Cinema 4D & Octane, Created with Intention, 19 Şubat 2021.

Para, insanların dikkatini çekmenin en kolay yollarından biri. Christie’s’de 69 milyon dolara alıcı bulan dijital sanatçı Beeple’ın Everydays: The First 5000 Days isimli işi çoğumuzun gündeminde. Blockchain ve NFT, son zamanlarda sanat dünyasında da ismini çokça duyduğumuz bir kavram olmaya başladı. NFT, non-fungible token, özgün ve değiştirilemezdir, türünün tek örneği bir değişim aracıdır. Sanatın sadece kavramsal ve estetik yönü hakkında konuşmayı bırakıp piyasası hakkında yorum yapmak sanat tarihinin yüzyıllarını aldı ancak NFT’ler ilk üretildiği günden bu yana sanatsal ve tarihsel bağlamından çok finansal ederi ile gündeme geliyor. Sanat dünyasının önde gelen isimlerine göre ise NFT sanat ciddiye alınmak için hâlâ çok yeni.

Her NFT türü teknik anlamda blok zincirinde eşsiz bir tokendir. Tek bir sürümü orijinal ve gerçektir. Aynı müzede sergilenen bir Van Gogh yapıtı gibi, aynı sanat yapıtının yüzlerce kopyası yapılabilse de, özgün olanın bir tane olması gibi. NFT’ler temelde bir değişim aracıdır. NFT’lerin bir anda neden bu kadar ilgi gördüğüne dair şu soruları cevaplamak onların doğasını daha iyi anlamayı sağlayabilir.

NFT’lere yüzbinlerce dolar neden ödeniyor? Bazı insanlar güzel sanat koleksiyonculuğunun geleceği gibi gördüğü için, gizli yatırım yapılabildiği için. Mega-koleksiyonerlerin sanat yatırımları gibi, kimi insanlar için de NFT’ler çocukken oynadığımız futbolcu veya pokemon kartları gibi…

NFT iyi bir yatırım mı, gelecek vadediyor mu? Herhangi bir dijital iş NFT olarak satılabiliyor, ancak iyi yatırım olup olmadığı tartışılır. Bugünün NFT piyasasında geleceğin NFT Picasso’sunu keşfetmek oldukça zor çünkü bu platformlar kürate edilmiyor. Yayın düzeni, sanat eleştiri düzeni sanat piyasasında olduğu gibi oluşmadı. Tasarımcılar, mimarlar, sanatçılar herkes öznel bir şekilde çağdaş sanat adı altında NFT üretiyor.

NFT satın almak güvenli mi? NFT’lerin sanat kısmı blok zincirinde değil, verileri IFPS (InterPlanetary File System) isimli Gezegenler Arası Dosya Sisteminde bulunuyor. Verileri dağıtılmış bir şekilde depolamak ve paylaşmak için yaratılmış bir bilgisayar ağında yaşıyor. IFPS’lerin hackerlar tarafından saldırıya uğraması ve verilerin çalınması riski bir yana, IFPS sistemi sahipleri şirketlerin sürdürülebilirliği de tartışma konusu. Ayrıca, günümüzün NFT kripto standardı olan Ethereum’da işlem yapmak, enerji kullanımı yüksek olduğu için oldukça pahalı.

Polkadot veya Cardono ETH’nin yerini alacak mı? Bu dijital para birimlerinin çoğu, İsviçre’de küçük bir vergi sığınağından kaynağını alıyor. Kripto müzelerde kürate edilen NFT sergileri başladı bile. Museum of Crypto Art ve Museum of Contemporary Digital Art’a ek olarak yakın zamanda daha fazla kripto müze görmemiz olası. Birkaç NFT jetonu ile Metaverse’de biraz alan satın almak oldukça kolay.

Beeple (b. 1981), EVERYDAYS: THE FIRST 5000 DAYS, non-fungible token (jpg) 21,069 x 21,069 piksel (319,168,313 bytes) 16 Şubat 2021.

NFT’lerin sanatsal değeri

Sanat dünyası, şu ana kadar pek çok tartışılır nesneyi milyonlarca dolara dönüştüren popüler kültürel süslerin gösterisini taşlayarak konuşuyor. NFT’lerin sanat dünyasında ciddiye alınmamasının bir sebebi de Nyan Cat gif’i, Twitter Kurucusu Jack Dorsey’in ilk tweetinin de dahil olduğu gibi her şeyin tokenize NFT varlığı olarak yüksek rakamlara alıcı bulması. Dijital topluluk ve kripto para yatırımcılarının ekosistemini anlamak için galericiler, sanat fuarları, müzayedeler hatta bienal profesyonelleri dahi büyük çaba gösteriyor, büyük bir kesim de kripto yatırımcıların yaklaşımlarını yanlış buluyor ve buna karşı çıkıyor. En temel sanat tarihi bilgilerine vakıf olmayan, bugün bize birkaç önemli çağdaş sanatçı ismi sayamayan kimi kripto yatırımcılara göre herhangi bir gif, dekoratif bir dijital çizim binlerce dolar edebiliyor. Twitterda bu görüşe sahip teknoloji girişimcilerinin sanat tarihine dair en ufak bir bilgi sahibi olmadan NFT’ler üzerinden yorum yapması son dönemde sık karşımıza çıkmaya başladı.

Gücün el değiştirmesi ihtimali de bir tehlike. NFT, görsel kitle kültürünün tüm insanlar tarafından paraya çevrilebileceği bir alan yarattı. Sanat dünyasının tepkisini bu nedenle çekmiş gibi gözüküyor, alışkın olduğumuz kültürel kontrol mekanizmaları dijital dünyada geçerli değil. Blockchain merkeziyetçiliği ortadan kaldırmayı müjdelese de, işler tersine dönebilir. Bir sanat nesnesi sertifikasyonu ve birincil ve ikincil pazar satışları için bir platforma erişim fırsatı, sanat piyasasının direnebileceği bir gerçeklik değil. Bu, uzun vadede yerleşik piyasa paydaşlarını ve kurumlarını tehdit edebilirken, aynı zamanda gücü farklı parasal çıkarlar ve etkileyiciler grubuna devredebilir.

Biraz daha eleştirel yaklaşmak gerekirse, medyanın, müzayedecilerin ve koleksiyoncuların bu kadar kolaylıkla dikkatini çekmiş görünen kültürel nesneler aslında nedir? Sanat dünyasını işgal eden NFT dijital eserler piyasası, çağdaş sanatın ticari kurumları için ne anlama geliyor? NFT’ler için ayrı bir sanat eleştirisi olacak mı? Beeple’ın görselleri bazı çevrelerden oldukça tepki aldı. Eleştirel tepkilerin bazılarının bize faydalı olduğu bile söylenebilir, çünkü bu eleştiriler günümüz sanatının kendi kültürel değerleri ve toplumsal rolünü sorgulatan önermelerde bulunuyor. Eleştirip yok sayarak sadece algılanan bir standardı mı koruyoruz? NFT’nin eleştirel kapsamında yinelenen yaklaşım, sanatı pop dünyasından ve popüler olandan gelen bir tür kültürel saldırıya karşı savunma içgüdüsü olarak değerlendirilebilir.

Çağdaş sanat birçoğumuz için popüler kültürden uzak konumlandı, karşıt değerlerin, siyasetin ve kimliklerin bir dereceye kadar kültürel özerklikte hak iddia edebildiği, neyin iyi sanat olduğunu tartışabildiğimiz, hatta zevk geliştirebildiğimiz bir alan oldu. Yine de çağdaş sanat, bağımsız film, bağımsız müzik, bağımsız edebiyat gibi diğer pek çok alt kültürden farklı olarak, oligarşik zenginler ve beraberinde gelen ayrıcalık ve seçkincilikle çelişkili bir ilişki de geliştirdi. Sanat kendisini kitle ve popülist kültüre karşı konumlama eğilimindeyken yine de seçkinlerin kültürü haline gelen bir “alt kültür” oldu. Son yıllarda sosyal adalet, çevresel konular ve etik sorumluluk konularını merkeze aldı, bu da ana akım toplumun daha az ayrıcalıklı kesimlerin çıkarları ve değerlerine çelişkili biçimde dokundu. Bu durum, sanat dünyasının NFT kültürüne tepkisel yaklaşımı ile doğrudan ilişkili. Gerek sosyal, gerek ekolojik anlamda eleştiri yağdırılmasının sebeplerinden biri olan NFT’ler, finansal veya kültürel olarak çeşitlilik ve eşitlik konularında masum değil, kripto zenginlerinin belirli bir kesim olması ve Ethereum blok zincirinin yüksek enerji tüketimi bunun başlıca sebepleri arasında geliyor.

Covid-19 pandemisi ile ticari anlamda zor bir yıl geçiren ve elindeki fiziksel işleri online olarak satmaya çalışan sanat dünyası, tamamen dijital nesnelerin yüksek rakamlara satılması gerçeğiyle tanıştı. Fuarlar ve bienallerin iptalleri ile farklı deneyimler edinmeye başlayan sanat izleyicisi, video programlar, çevrimiçi fuarlar ve izleme odaları ile soluk alacak alan bulsa da ticari anlamda sanat dünyasının aldığı darbeyi dijitalleşme tamamen iyileştiremedi. NFT’lerin yükselişiyse iki önemli sanat piyasası sorununa çözüm sundu: güvenli ve likit bir finansal değişim aracı vadeden bir alan, özgünlük ve nadirlik garantisi ile birleşti. Dolayısıyla Christie’s gibi müzayedeciler de fırsatı değerlendirdi.

Pak, METANOIA, Pak/Sotheby’s.

Kapitalizmin son dönem etkileri

Karşı çıkan sanat dünyası profesyonellerinin kaçırdığı önemli birkaç nokta var, koleksiyon yapmaya yeni başlayan bu kripto yatırımcılar, geleneksel piyasa düzenini ortadan kaldırmak, galerileri aradan çıkarmak ve sanatçıya doğrudan erişim sağlamanın bir yolunu buldu, hem de fiziksel piyasaya göre çok daha güvenilir ve doğrulanabilir bir yol. Görmezden gelinme veya karşı çıkmak yerine anlamaya çalışmak daha kazançlı olabilir. Birçok kişi NFT’lerin bir heves olduğunu düşünüyor, hatta balon olduğu söylentileri oldukça yaygın.

Sanat dünyasının NFT’lere olan iyi veya kötü tepkileri, ancak daha geniş bir ekonomik arka planda değerlendirilirse mantıklı bir tabana oturabilir. Bankaların finansal büyük krizden sonra 2008 yılının ardından ekonomileri desteklemek için para basması, gerçek ekonomilerin durgunlaşması, paranın devalüasyonunu hedefi olarak alan kripto para birimlerinin çıkmasını da göz önünde bulundurmak gerekir. Covid-19’dan etkilenen insanların gelirlerini desteklemek için merkez bankalarının milyarlarca dolar para basması ve NFT’lerin Covid-19’un getirdiği krizden hemen sonra yükselişi tesadüf olabilir mi? NFT ve görsel sanat, para biriminin değersizleştiği günlerde yakınlaştı. 1630’larda, bir lale soğanı fiyatı Hollanda’da aşırı derecede yükselişe geçip çökmüştü. Günümüzde varlık fiyatlarının gerçek fiyatlarından sapmasına bir gönderme olarak kullanılan lale balonu adını tarihte lale soğanlarının Hollanda’da fiyat olarak aşırı derecede yukarı tırmanmasından alıyor. Halk her seferinde aldığı laleye daha yüksek fiyat verip, geri satmayı umuyordu. Lale tüccarları en sonunda alıcı bulamaz hale geldiler. Piyasada bu gerçeklik açığa çıktığında lale talebi çöktü ve spekülatif balon patladığından fiyatlar bir anda söndü. Bu olay, tarihteki ilk spekülatif balon örneği olarak bilinir. Günümüzde de varlık fiyatlarının gerçek fiyatlarından sapmasına benzetme olarak kullanılır. II. Dünya Savaşı sırasında savaş zamanı kıtlığı nedeniyle Hollandalılar onları yemek zorunda kalsa da, hâlâ lalelerin yaygın olarak satıldığı bir gerçek. NFT’ler satın aldığınız ve değerinin bir gün artmasını umduğunuz diğer spekülatif varlıklar gibi çalışabilir, böylece kâr elde edebilirsiniz. Bununla ilgili konuşmak biraz rahatsız edici olsa da, NFT’lerin de bir anda yükselişini lale balonuna benzetmemek mümkün değil. Ancak uzun dönemde etkilerini gözlemleyebileceğiz.

NFT’lerin ortaya çıkışı, kapitalizmin son dönem etkileri içinde değerlendirilebilir. Sanatın piyasası, her zaman, nadirlik ve az bulunurluk üzerinden temellenen, kurumsal ve kültürel söz belirleyicilerden oluşan, karmaşık bir yapıda oldu. Bu yıl, ender bulunurluğa dayalı sanat piyasasının popüler, kitlesel hale dönüşümünün yılı oldu. Covid-19 pandemisi, kültürel satılabilir varlıkların dijitalleştirilmesine yönelik eğilimi hızlandırdı. NFT piyasası, sanat dünyasının kabul görmeye başladığı seçkinci ilgiyi tehdit ediyor.

İlginizi Çekebilir

Gündem

Rusya’nın Ukrayna’ya karşı başlattığı savaş, iklim krizi, enflasyon gibi küresel ekonomiyi etkileyen sorunlar sanat piyasasına dair endişeler yaratsa da sonuç pek öyle olmadı.

Söyleşi

Yeni nesil sanat projesi Disyon’un yaratıcısı Gözde Mutluer “Sanatçılar İçin Web 3.0” atölyesiyle Beats by Girlz Türkiye Festivali’nde.

Gündem

Sene sonunda çıkan fiyat listeleri 2021’deki en pahalı NFT işlerinin Ethereum blok zinciri üstüne kazınmış ilk NFT projesi CryptoPunks ile Beeple’ın eserleri olduğunu gösteriyor.

Eleştiri

Prestijli sanat fuarları için enstalasyon sipariş eden markalar, eserleri finansal araçlara dönüştürme çabası... Sanatla sermaye arasındaki çizgi artık hiç olmadığı kadar bulanık.

© 2020

Exit mobile version