Eleştiri

Plautilla Nelli ve Son Akşam Yemeği

İncil sahnelerini resmedenlerin çoğu kariyerlerinin zirvesindeki erkek sanatçılar olduğu için Floransa’da bir kadın tarafından resmedildiği saptanmış tek son akşam yemeği Plautilla Nelli’ye ait.

Plautilla Nelli, Son Akşam Yemeği, 1550-1568 (detay).

Rosalind Miles’ın Who Cooked the Last Supper? (Son Akşam Yemeği’ni Kim Pişirdi?) adlı kitabı şu sorularla başlıyor: “(İsa’nın) son akşam yemeğini kim pişirdi? Eğer bir erkek olsaydı çoktan aziz ilan edilip adına ünlü aşçıların katıldığı özel bir kutlama günü düzenlenmez miydi?’ Bu tür sorular, dünyadaki diğer her şey gibi tarihin de tamamen erkeklere aitmiş gibi göründüğü ilkokul günlerimden itibaren başımı derde sokuyor.”[1] Geçtiğimiz yıl okuduğum Miles’ın kitabı bana “eğer erkek olsaydı” diye başlayan cümleleri ne kadar sıklıkla kurduğumu fark ettirdi ve “son akşam yemeğini kim pişirdi?” sorusunu sanat tarihçi refleksiyle başka bir soruya dönüştürdüm: Sanat tarihinde son akşam yemeği resmi yapan bir sanatçı kadın var mıydı?

Popüler kültürde, sanat kanonunda son akşam yemeği denilince akla gelen resim da Vinci’ninki. Oysa bu İncil sahnesinin başka pek çok sanatçı tarafından resmedildiğini biliyoruz. Son akşam yemeği sahneleri açısından oldukça zengin bir şehir olan Floransa’da fresko tekniğiyle yapılmış çok sayıda son akşam yemeği sahnesi (Andrea del Castagna’nın 1445-1450 tarihli, Domenico Ghirlandaio’nun 1480 tarihli anıtsal son akşam yemeği resimleri gibi) mevcut.

İncil sahnelerini resmedenlerin çoğu kariyerlerinin zirvesindeki erkek sanatçılar olduğu için, Floransa’da bir kadın tarafından resmedilmiş, saptanılan tek son akşam yemeğinin müellifi, Rönesans İtalyası’nın sanatçı kadınlarından Plautilla Nelli. Türkiye’de akademide ya da popüler kültürde pek tanınmayan[2], dünya genelinde de tarihteki pek çok sanatçı kadın gibi unutturulan Nelli’nin “keşfedilmesi” oldukça yeni olsa da, aslında döneminin öne çıkan sanatçı kadınlarından biri.

Plautilla Nelli, Son Akşam Yemeği, 1550-1568.

Bunu anlamak için Giorgio Vasari’nin (1511-1574) sanat tarihi yazımını etkileyen Sanatçıların Hayat Hikâyeleri (1550) kitabına bakmak yeterli. Nelli, Properzia de Rossi (1490-1530) ve Sofonisba Anguissola (1532-1625) ile birlikte Vasari’nin kitabında üzerinde durduğu, önemsediği dört sanatçı kadından biri. Vasari’nin kitabı 20. yüzyılın pek çok erkek sanat tarihçisinin başvuru kaynaklarından biri olmasına rağmen, çalışmalarında Rönesans İtalyası’nın üç sanatçı kadınına pek yer vermemeleri bir hayli düşündürücü.

Popüler ve temel bir kaynak olarak Ernst Gombrich’in dünya genelinde sanat tarihi ve güzel sanatlar bölümlerinin kutsal kitabına dönüşen Sanatın Öyküsü’ne (1950) göz attığımızda, Gombrich’in yüzlerce erkek sanatçı arasında yalnızca Käthe Kollwitz’e (1867-1945) yer verdiğini, başka hiçbir sanatçı kadını kitabına dahil etmediğini, dolayısıyla Rönesans’ın sanatçı kadınlarının kitabında yer almadığını görürüz. Rönesans’ın üç sanatçı kadınının Vasari’nin kitabının Türkçe çevirisinde yer almaması da dikkatimi çeken bir başka mesele. Kitabın tamamının çevrilmediğini bilsek de, Giotto’dan Tiziano’ya Türkçeleştirilen 20 sanatçının hepsinin erkek olduğunu, sanatçı kadınların bu “kapsamlı seçkinin” dışında bırakıldığını görüyoruz.[3] Sonuç olarak, Türkçe kaynaklar üzerinden Vasari’nin kayda geçirdiği sanatçı kadınlara ulaşmak mümkün değil.

“Eğer bir erkek olarak doğsaydı çok büyük bir ressam olurdu”

Plautilla Nelli, Vasari’nin aktardığına göre “büyük” ustaların resimlerini taklit ederek resim yapmaya başlar ve ustaları hayrete düşüren birçok eseri büyük bir titizlikle tamamlar. Vasari, Nelli’nin katedral için yaptığı resimler dışında Floransalı soyluların evleri için çok sayıda resim yaptığını, bu “yetenekli rahibenin”, panolar ve önemli eserler üzerinde çalışmaya başlamadan önce minyatür sanatını öğrendiğini, pek çok güzel küçük eser yaptığını ve hepsinden bahsetmenin çok uzun süreceğini yazmış ve Santa Caterina manastırının yemekhanesinde Nelli’ye ait büyük bir Son Akşam Yemeği resmi olduğunu kaydetmiş.[4]

Nelli, manastırda rahibe olarak sürdürdüğü görevlerinin dışında, kendi kendini yetiştirmiş bir ressam olarak tamamı kadınlardan oluşan bir sanatçı atölyesini yönetir. Sanatçı iki metreye yedi metre boyutlarında, tuval üzerine yağlıboya Son Akşam Yemeği resmini 1568 yılında rahibe olarak çalıştığı, Floransa’da yer alan ve günümüze gelmeyen, Dominiken tarikatına bağlı Santa Caterina manastırının yemekhanesi için diğer rahibelerle birlikte yapar.[5]

Resmin gün yüzüne çıkması oldukça yeni: 1939 yılına kadar depoda kalan resim, 1966’da Floransa’da yaşanan büyük sel felaketi sırasında hasar görür. Yemekhanenin 1982’de Santa Maria Novella Müzesi olarak yeniden sınıflandırılmasının ardından yapıt, rahiplerin özel odalarına aktarılır. İlk kez 450 yıl sonra, 2019 yılında Advancing Women Artists[6] tarafından restore edilen resim,bu kez Santa Maria Novella’nın özel salonlarına teslim edilmeyerek, Masaccio ve Brunelleschi gibi Rönesans sanatçılarının ikonik yapıtlarının yanına, kilisenin müzesine yerleştirilir.[7]

Vasari’ye göre Nelli’nin eserleri arasında en iyileri, başkalarından taklit ettikleridir. Vasari’nin Nelli üzerine yazdıkları arasında “erkekler gibi desen çalışabilseydi ve doğadan çizebilseydi, harika eserler yaratacağı” ifadesi dikkatimi çekmişti. Yazarın bu cümleleri zaman zaman “eğer erkek doğsaydı, çok büyük bir ressam olurdu” şeklinde de yorumlanmış.[8] Resmin yapılma tarihinin 1568 olması da bu bağlamda önemli: Floransa’da yine Vasari’nin girişimleriyle 1563 yılında kurulan Accademia (Accademia delle Arti del Disegno) yani Avrupa’daki ilk güzel sanatlar okulu sadece erkeklerin eğitim alabilmesi için açılmıştı. 16. yüzyılda Vasari’nin, kendisinin de bir erkek olarak içinde olduğu toplumsal cinsiyet eşitsizliklerinin farkına varması ve bu tespitleri yapması oldukça önemli, hatta tarihsel perspektif açısından yer yer şaşırtıcı.

Yemek masasındaki çeşitlilik ve diğer farklılıklar

Nelli’nin da Vinci’den ya da başka son akşam yemeği resmi müelliflerinden en önemli farkı, gerçekten de orada başka azizelerle birlikte yemek yiyen biri olması. Manastırın yemekhanesi azizeler için sosyalleşebilecekleri komünal bir alan. İsa’yı sembolize eden şarap, ekmek ve kuzunun dışında, bakla tanelerinin ve semizotunun da olduğu yemek masasındaki çeşitlilik, yalnızca İsa’nın yaşamından bir sahneye değil, yemeğin kendisine ve bir sofra etrafında buluşmaya da dikkat çekiyor.

Pembe ve kırmızı renklerinin ağırlıkta olduğu tabloda, boyanın, çizgiye ve desene göre daha ağır bastığı hissediliyor. Vasari, cinsiyetinden dolayı doğayı ve insan anatomisini incelemesi yasak olan Nelli’nin boyamada iyi olsa da, çizim ve desende eksik olduğunu ifade etmiş.[9] Konservatör Rossella Lari ise Nelli’nn boyayı kullanma biçiminin desendeki bilgisizliğinden çok, kararlılığından kaynaklandığını söylüyor: “Tuvali restore ederken Nelli’nin hikâyesini ve kişiliğini yeniden keşfettik. Sanatçının güçlü fırça darbeleri vardı ve fırçalarını boyayla doldurmuştu. ‘Reflectography’ yöntemi tek katmanlı çizimler ortaya çıkardı. Plautilla ne istediğini biliyordu ve bunu başarmak için zanaatını gerektiği kadar kontrol etmişti.”[10]

Benim açımdan resme dair bir diğer önemli husus, İsa ve 12 havarisi erkek olmalarına rağmen, ilk bakışta figürlerin bazılarının kadın olduğunu düşünmüş olmam. Sanat tarihçi Ann Roberts’in de işaret ettiği gibi, Nelli’nin resmindeki havarilerin yüz hatları feminen özellikler gösteriyor.[11] Aslında bu konu popüler kültürde da Vinci’nin Son Akşam Yemeği resmi üzerinden tartışılmış. Dan Brown’ın Da Vinci Şifresi (2003) kitabında Vinci’nin Son Akşam Yemeği resminde İsa’nın sağında bulunan figürün kadına benzediğini, dolayısıyla Mecdelli Meryem (Maria Magdalena) olduğunu ortaya atmasıyla bu spekülatif bilgi yaygınlaşmış. Oysa İncil’in dört kitabında da net bir şekilde belirtildiği üzere, İsa’nın 12 havarisi de erkek. Luke İncili’nde adı geçen ve sanat tarihinde çeşitli yapıtlarda gördüğümüz Maria Magdalena, İsa’nın müridi, takipçisi olmasına rağmen, erkek olmadığı için havari mertebesine ulaşmamıştır.

Son akşam yemeği sahnelerinde genellikle İsa’nın yanında oturan figürün Yuhanna olduğunu biliyoruz. İsa çoğu son akşam yemeği sahnesinde en sevdiği havarisi olan Yuhanna’yla şefkatli bir bedensel temasın içinde resmedilmiştir. Nelli’nin resminde Yuhanna’nın yüzü, ilk bakışta şüpheye yer bırakmayacak kadar kadınsıdır. Vasari’nin Nelli’nin kadınların yüz hatlarını, erkeklerin yüzlerinden çok daha güzel ve gerçeğe daha yakın resmettiğini tespit etmesi, bu noktada önem taşıyor.[12] Nelli’nin manastırda yaşayan bir rahibe olarak istediği zaman görebildiği, muhtemelen kendisine modellik de yapan kadınları daha iyi resmetmesi oldukça doğal. Öte yandan Nelli’nin figürlerine kadınsı özellikler kazandırması, resmindeki figürleri ikili cinsiyet sisteminin dışında ya da cinsiyet geçişgenliği açısından düşünmeye de bir kapı aralıyor.

Resmin sol üst kısmında yazılı bir bölüm dikkatimi çekiyor. Burada sanatçı, ön ismi olan “Plautilla”yı yazmış, ardından da “ressam için dua et” anlamına gelen Latince “Orate pro pictora” ifadesini eklemiş. İlk bakışta, Nelli’nin bu ifadesinin Dominiken manastırında Dominiken öğretileri doğrultusunda dini bir sahneyi, diğer rahibelerle birlikte ibadet eder gibi yapmasıyla bağlantılı olduğunu düşünüyorum. Daha derin bir bakışla ise, bu ifade erkek meslektaşları gibi akademik bir eğitim almaktan men edilen, manastırda kendi alternatifini yaratan, 16. yüzyılın istisnai sanatçı kadınlarından birinin izleyicilerine seslenmesine dönüşüyor. Dolayısıyla bu metin, ressam için dua etmekten daha fazlasını yapmak istenciyle yazıldı.


[1]  Rosalind Miles, Who Cooked the Last Supper: the Women’s History of the World, Three Rivers Yayınları, 2001, New York, s. 11. Metindeki tüm çeviriler, aksi belirtilmedikçe bana ait.

[2] Literatür taraması yapınca Plautilla Nelli hakkında Türkçe yazılmış bir kaynak olarak Rana Kelleci’nin metni çıkıyor. Bkz: Son Akşam Yemeği’nin İlk Kadın Ressamı: Plautilla Nelli, https://www.5harfliler.com/son-aksam-yemeginin-ilk-kadin-ressami-plautilla-nelli/ 31 Temmuz 2018.

[3] Sanatçıların Hayat Hikâyeleri, Eylül 2013’te Sel Yayınları tarafından Elif Göktepe çevirisiyle yayımlanmıştır.

[4] Giorgio Vasari, the Lives of the Artists, Oxford Üniversitesi Yayınları, Londra, 1998, s. 342.

[5] Aziz Dominik tarafından kurulan ve Papa III. Honorius tarafından 22 Aralık 1216’da onaylanmış bir Katolik tarikatı olan Dominiken inanışında, dini konulu resimlerin, İsa’nın yaşamından sahnelerin görselleştirilmesinin desteklendiği bilinmektedir. 15. yüzyılda Floransalıları çok etkilemiş ve tartışmaları günümüze dek süren rahip Girolamo Savonarola (1452-1498), Floransa’da gelişmekte olan din dışı, (seküler) özellikle mitolojik konulu resimlerin yakılması gerektiğini savunmuş, ressamları kadın ve çocukların din eğitimi için “iyi” sanat eserleri yaratmaya çağırmıştır. (Hoerr, 2015, s. 46)

[6] Advancing Women Artists, 2009 yılında Jane Fortune tarafından kurulan, merkezleri Indianapolis, ABD ve Floransa, İtalya olan, kâr amacı gütmeyen bir Amerikan kuruluşudur. AWA, Floransa’daki sanatçı kadınların kentin müzelerindeki, kiliselerindeki ve depolarındaki resimleri araştırmak, restore etmek, sergilemek, görünür kılmak misyonlarına sahiptir.

[7] Meilan Solly, Renaissance Nun’s ‘Last Supper’ Painting Makes Public Debut After 450 Years in Hiding, 21 Ekim 2019, https://www.smithsonianmag.com/smart-news/renaissance-nuns-last-supper-scene-goes-view-florence-180973374/

[8] Caitlin Hoerr, the Word Gave Himself as Food, American Üniversitesi, yüksek lisans tezinin 53. sayfasında https://dra.american.edu/islandora/object/auislandora%3A12423/datastream/PDF/view “Vasari goes so far to claim that if Nelli had been born a man, she would have been a perfect artist” cümlesini kuruyor. Çeviri bana ait.

[9] Giorgio Vasari, the Lives of the Artists, Oxford Üniversitesi Yayınları, Londra, 1998, s. 342.

[10] Hannah Mcgivern, Renaissance woman Plautilla Nelli’s Last Supper unveiled after restoration in Florence, 21 Ekim 2019, https://www.theartnewspaper.com/news/renaissance-woman-plautilla-nelli-s-last-supper-unveiled-in-florence

[11] Caitlin Hoerr, C, the Word Gave Himself as Food, American Üniversitesi, yüksek lisans tezi, 2015, s. 53. https://dra.american.edu/islandora/object/auislandora%3A12423/datastream/PDF/view

[12] Giorgio Vasari, the Lives of the Artists, Oxford Üniversitesi Yayınları, Londra, 1998, s. 343.

İlginizi Çekebilir

Söyleşi

Loft Art Project'te gerçekleşen "İçimdeki Şarkılar" vesilesiyle sanatçı Nazan Azeri ve küratör Nergis Abıyeva'yla konuştuk.

Kütüphane

"Çağdaş Resmin Dervişi: Murat Sinkil - Yaşamı ve Sanatı" kitabından tadımlık bir bölüm Argonotlar Kütüphanesinde

Kütüphane

Quick Art Space'in ilk sergisi "Yapıntı Doğa"nın küratör metni Argonotlar kütüphanesinde.

Eleştiri

Türkiye sanatının 100 yılına dair öznel bir tahlil olan bu yazı, günümüzü anlamlandırmak için tarihsel bir perspektif çizme gayreti taşıyor.

© 2020

Exit mobile version