Gündem

Kurumlarda yeni sezonun öne çıkan sergileri

Yeni sezonun beklenen sergilerinden bazıları kapılarını açtı bile. Çoğuna eşlik eden performans, konuşma ve atölye gibi kamusal programlarıyla da dikkat çeken sergileri derledik.

Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet / Grup sergisi 15 Eylül 2022 - 2 Ocak 2023, Yapı Kredi Kültür Sanat

Sahnede 90’lar / Grup sergisi
15 Eylül 2022 – 12 Şubat 2023, Salt Beyoğlu | Salt Galata

Moni, Sakarya Destanı performansından bir kare, Ankara, 1988 Salt Araştırma, Moni Salim Özgilik Arşivi.

Sahne ve performans kavramları odağında Türkiye’nin 1990’lı yıllarından sanat üretimlerini bir araya getiren “Sahnede 90’lar”, Amira Akbıyıkoğlu küratörlüğünde izleyiciyle buluşuyor. Dönemin performans üretimlerine yoğunlaşarak kültür, sanat ve eğlence tarihine çok yönlü bir bakış sunmayı amaçlayan sergi, “sahne”nin ne kadar geniş bir yelpazede ele alınabileceğini gösteriyor.

Bill Fontana / Sessiz Yankılar: Notre-Dame
13 Eylül – 4 Aralık, Arter

İlk gösterimi 7 Haziran’da Centre Pompidou’da gerçekleştirilen bu 10 kanallı ses yerleştirmesi 2019’da Notre-Dame Katedrali’ndeki yangında sessizliğe mahkûm kalan dev boyutlardaki 10 adet çanın seslerini yeniden duyulur kılıyor. Sanatçının, çanların Paris’in ortam seslerine karşılık veren titreşimlerini kaydettiği ve kendine özgü tarzıyla insan kulağının işitebileceği hâle getirdiği eser, canlı bir bağlantıyla Paris’ten sonra ilk kez İstanbul’da izleyiciyle buluşuyor.

Hayat, Ölüm, Aşk ve Adalet / Grup sergisi
15 Eylül 2022 – 2 Ocak 2023, Yapı Kredi Kültür Sanat

İsmini sanatçı Hale Tenger’in aynı adlı ses yerleştirmesinden alan ve Fransız Kültür Merkezi, Goethe-Institut Istanbul ve Tarabya Kültür Akademisi’nin desteğiyle hazırlanan sergi, farklı coğrafyalarda yaşanan adaletsizliklere aşk, umut ve direnişle bakmayı öneriyor. Sergi kapsamında dünya çapında devlet şiddeti ve insan hakları ihlallerini araştıran çok disiplinli bir araştırma ve sanatçı grubu olan Forensic Architecture’ın Triple Chaser videosu ilk defa İstanbul’da sergileniyor.

Ben Kimse. Sen de mi Kimsesin? / Grup sergisi
14 Eylül – 12 Şubat, Meşher

Mehtap Baydu, Sen Söylemezsen Ben Söylemem, 2017.

Antik Yunan mitolojisinden Ekho ve Narkissos’un karşılıksız aşk mitinden hareketle kurgulanan serginin küratörlüğünü Selen Ansen üstleniyor. Sergide bir araya gelen eserler, bu kadim anlatının sunduğu yansıma, yankılanma, başkalaşma temalarını günümüzün sanatsal ve toplumsal dinamiklerinin ışığında yorumluyor. Sergi, yurt içi ve yurt dışından olmak üzere 44 sanatçının 120’ye yakın eserine ev sahipliği yapıyor.

Su Akar Dilini Bulur / Grup sergisi
6 Ekim – 19 Kasım, Kıraathane İstanbul Edebiyat Evi

2 / 7

“Su Akar Dilini Bulur” sergisinde ağırlıklı olarak Hollanda ve Türkiye’de yaşayıp üreten sanatçıların yapıtları yer alıyor. Cinsiyet normları, geleneksel kodlar ve kültürel dayatmaların kısıtladığı bir düzeni reddeden muzip heykeller, absürt video ve imgeler sergide bir araya getirilmiş. Naz Kocadere’nin moderatörlüğündeki sergide Özgür Atlagan, Annabelle Binnerts, Ulufer Çelik, Eser Epözdemir, Giovanni Giaretta, Itamar Gov, Fatoş İrwen, Şafak Şule Kemancı, Merve Kılıçer, Marina Papazyan, Merve Ünsal, Müge Yılmaz eserleriyle yer alıyor.

Agnes Denes / Yaşayan Piramit
13 Eylül 2022 – 29 Ocak 2023, Sakıp Sabancı Müzesi

1960’lardan beri sürdürdüğü büyük ölçekli ekolojik müdahaleleriyle tanınan Agnes Denes’in mekâna özgü olarak tasarladığı “Yaşayan Piramit” eseri, müzenin bahçesinde sergileniyor. Dört ton toprakla doldurulmuş ahşap basamaklı teraslardan oluşan piramit, gökyüzüne uzanan dokuz metrelik bir kavis çiziyor. Piramidin teraslarında, her bir cephesine düşen güneş ve gölge miktarına göre belirlenerek İstanbul’un kent florası içinden yaklaşık altı yüz türde iki bin adet bitki ve çiçek yer alıyor. Bahçede sergilendiği sürece evrim geçirecek piramide eşlik eden mermer üzerine yazılı “Manifesto” ise bahçenin kalıcı bir parçası olarak müze koleksiyonunda yer alacak.

Ten ve Ruh / Koleksiyon sergisi
15 Eylül – 31 Aralık, Evliyagil Dolapdere

3 / 6

Küratörlüğünü Beral Madra’nın üstlendiği sergi, Müze Evliyagil ve PAPKO koleksiyonlarından bir seçki. Sergi,1980’ler ve 1990’larda doğmuş olan 14 sanatçının eserlerini beden imgesine odaklanarak bir araya getiriyor.

UVA: Kaosun Eşiği / Grup sergisi
17 Eylül 2022 – 27 Ağustos 2023, Borusan Contemporary

United Visual Artists, Ufuk Noktası 3:1 #3, 2022.

United Visual Artists’in (UVA) Julia Kaganskiy’nin küratörlüğünde düzenlediği “Kaosun Eşiği” adlı sergi merak uyandıran, şaşırtan ya da hoşnut eden şekillerde izleyenlerin duyularını harekete geçiren heykel, performans ve mekâna özgü yerleştirmeleri bir araya getiriyor.

Hibrit Mekânlar / Koleksiyon sergisi
17 Eylül 2022 – 27 Ağustos 2023, Borusan Contemporary

Thomas Glassford, Partitura, 2007.

Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu seçkisi “Hibrit Mekânlar” Perili Köşk’e özel olarak üretilmiş eserlerle birlikte, sürekli olarak değiştiği için çok katmanlı bir karaktere sahip olan ‘müze mekânını’ büyüteç altına alıyor. Serginin küratörlüğünü Necmi Sönmez üstleniyor.

Kaçış Noktası / Oğuz Yalım
14 Eylül – 1 Ekim, Kale Tasarım ve Sanat Merkezi

Oğuz Yalım’ın seramik atıklarını kullanarak hazırladığı eserler, “sürdürülebilir sanat”ın özgün birer örneği olarak izleyiciyle buluşuyor. Ayrıca sergi alanındaki etkileşim masasında ziyaretçilerin özel kesim seramik parçalarıyla kendi panolarını oluşturmaları için eserlerde kullanılan özel kesim seramik parçaları yer alıyor.

Gene Aynı Senaryo / Nira Pereg
15 Eylül – 30 Ekim, Depo İstanbul

Depo’nun zemin kat galerisinin tam ölçülerine göre uyarlanmış bir algoritma etrafında dönen “Gene Aynı Senaryo” sergisi basit polis barikatlarının şehirlerimizin yeni süsleri olduğunu fikrinden yola çıkıyor. Nira Pereg çalışmalarında belgesel pratiğinden hareketle geleneksel mekân ve zaman algılarını bozmaya çalışan bir sanatçı. Pereg 2019’da Depo’da “Paylaşılan Kutsal Mekânlar” sergisinde de yer almıştı. İzleyiciyi karanlık, Beckettvari bir set içinde kıstırılmış pasif katılımcılar haline getiren serginin küratörlüğünü ise Vasıf Kortun üstleniyor.

Mis(s)placed Women? (2009-2022) / Grup sergisi
15 Eylül – 30 Ekim, Depo İstanbul

Depo, Tanja Ostojić‘in 2009’dan bu yana sürdürdüğü “Mis(s)placed Women?” isimli katılımcı sanat projesinin sergisine ev sahipliği yapıyor. Performanslar, atölyeler ve çevrimiçi bir platformdan oluşan “Mis(s)placed Women?” altı farklı kıtadan, farklı kökenlere sahip ve büyük çoğunluğu kadın olan 170’ten fazla kişinin katkılarını içeriyor. Sergiyle paralel ilerleyecek ücretsiz kamusal programların detaylarına buradan ulaşılabilir.

İlginizi Çekebilir

Söyleşi

Raziye Kubat’la dağ köyüne dönüşünü, romantik imgelerden uzak bir perspektifle, doğanın sertliği ve direnişiyle şekillenen yaratım sürecini konuştuk.

Kütüphane

Sanat Dünyamız dergisinin "Sanat Tarihi Nasıl Yazılır?" temalı Eylül/Ekim 2024 tarihli sayısında yayımlanan Sezin Romi'nin yazısı Argonotlar Kütüphanesinde.

Söyleşi

Civan Özkanoğlu ile .artSümer'de gerçekleşen ilk kişisel sergisi "Hepimiz Biliyoruz"u konuştuk.

Duyurular

Argonotlar Almanak 2024'ün basılı olarak yayımlanması için başlattığımız destek kampanyasının detayları bağlantıda!

© 2020

Exit mobile version