Duyurular

Beykoz Kundura’da perde açılıyor

Beykoz Kundura’nın disiplinlerarası sahnesi Kundura Sahne, 2024 sezonunu oyun, performans ve dans tutkunlarını heyecanlandıracak üç gösteriyle açıyor.

Geçen Gün oyunundan, Fotoğraf: Canberk Ulusan

İstanbul’un gözde kültür ve sanat merkezlerinden Beykoz Kundura, 2024 sezonunu disiplinlerarası sahnesi Kundura Sahne’de açıyor ve heyecan verici üç gösteriyle tiyatro, dans ve performans meraklılarını karşılıyor.

Prömiyerini yaptığı Aralık ayında seyircinin alkışlarıyla karşılanan ve 2023’ün en iyi oyunları arasında gösterilen “Geçen Gün”, bu hafta sonundan başlayarak Ocak’ta yeniden seyircisiyle buluşuyor. Naz Erayda ile Kerem Kurdoğlu’nun yönettiği ve şehirde geçen ‘endişe dolu bir sevgi hikâyesi’ anlatan oyunda, Esme Madra ile Ozan Çelik oynarken, Tophane Noise Band’in müzikleri de sahnede ikiliye eşlik ediyor.

21 Ocak Pazar günü Kundura Sahne, yerli dans sahnelerinin önde gelen isimlerinden Melih Kıraç’ın koreografisini yaptığı “Eski Tören İçin Yeni Cilt” adlı dans projesinin dünya prömiyerine ev sahipliği yapıyor. Kamola Rashidova’nın tek kişilik performansıyla büyülediği gösteri, demans halinde yaşanan hafıza olaylarına işaret ederek, performans anında geçmiş, şimdi ve gelecek melezliğinin yollarını arıyor.

3 Şubat’ta ise, Taldans dansçıları Filiz Sızanlı ve Mustafa Kaplan’ın “Andan Daha Kısa” adlı dans projeleri, dört yıl aradan sonra seyircisiyle ilk kez Kundura Sahne’de buluşuyor. Müzik akımı Serializm’in ton, tını ve ritim öğelerini ilhâm kaynağı olarak kullanan ikili, seriler ve diziler aracılığıyla doğanın ve duyguların matematiğini araştırıyor. Tüm gösterimlerin saat 17:00’de Kundura Sahne’de gerçekleşeceği etkinlikler için biletler passo’da.

‘Geçen Gün’e devam

Geçtiğimiz Aralık ayında prömiyerini yapan ve seyircinin alkışlarıyla karşılanan “Geçen Gün”, 2024 gösterimlerine bu hafta sonu başlıyor. Naz Erayda ve Kerem Kurdoğlu’nun birlikte yönettikleri ve Kundura Sahne’nin yapımcılığını üstlendiği oyun, 13, 14, 27 ve 28 Ocak tarihlerinde sahneleniyor. Kerem Kurdoğlu’nun yazdığı “Geçen Gün”, gündelik paranoya hallerimiz üzerine, ses, söz ve hareket parçalarından oluşuyor ve şehir ile iki kişi arasında geçen “endişe dolu bir sevgi hikâyesi” anlatıyor. Ödüllü oyuncular Esme Madra ve Ozan Çelik’in rol aldığı oyunda ayrıca, şehir atıklarından ürettikleri enstrümanları ve özgün performanslarıyla son yılların en dikkat çeken müzik gruplarından Tophane Noise Band de, müzik ve sesle ikiliye eşlik ediyorlar.

“Eski Tören İçin Yeni Cilt”e prömiyer

Kundura Sahne’nin Ocak ayı konuklarından biri de, yerli dans sahnelerinin önde gelen koreograf ve dansçılarından Melih Kıraç’ın yeni işi “Eski Tören İçin Yeni Cilt” olacak. Kamola Rashidova’nın tek kişilik performansıyla büyülediği performans, dünya prömiyerini 21 Ocak’ta Kundura Sahne’de yapacak. “Eski Tören İçin Yeni Cilt”, demans halinde yaşanan hafıza olaylarına işaret ederek, performans anında geçmiş, şimdi ve gelecek melezliğinin yollarını arıyor. Melih Kıraç’ın 1930’larda evlatlık verilen babaannesinin Konya’daki köyüne seyahati sonrası uyanan ve Özbekistan’da doğan Kamola Rashidova’nın rüyaları ve ana diliyle yaşadığı kopukluklardan ilhâm alan koreografi, anılarla ilişki kurma biçimlerimiz, dünyadaki yerimiz ve gelip geçiciliğimizin dansını yaratıyor.

Dört yıl sonra “Andan Daha Kısa”

Şubat’ta ise, Türkiye’de çağdaş dansın öncülerinden ve Taldans’ın kurucuları Filiz Sızanlı ve Mustafa Kaplan’ın dans projeleri “Andan Daha Kısa”, dört yıl aradan sonra seyircisiyle ilk kez Kundura Sahne’de buluşuyor. 2020 yılında İstanbul Tiyatro Festivali’nde prömiyerini yapan performans, 20. yüzyılın atonal yapısı ve formu üzerine sistematik bir yaklaşım öneren Serializm akımının özgün dinamiklerini inceliyor. Seriler ve diziler aracılığıyla doğanın ve duyguların matematiğini araştıran ikili, Serializm’in öğeleri olan ton, tını ve ritmi ilhâm kaynağı olarak kullanıyor ve bu yaklaşımın beden ve hareketle ilgili görüntüleri nasıl manipüle edeceğini ve yapıya etkisini araştırıyor.

Biletler passo’da

Kundura Sahne’de saat 17:00’de gerçekleşecek gösterilerin biletleri passo.com.tr adresinden satın alınabilir. Beykoz Kundura’ya özel aracıyla gelecek misafirler için otopark hizmeti ücretsiz sağlanırken, gösterimlerin bitiminde Beykoz Kundura’dan Taksim’e ve Üsküdar istikametinden Kadıköy’e hareket edecek servislerden de ücretsiz yararlanabilirsiniz. Kundura Sahne’nin güncel programıyla ilgili detaylar beykozkundura.com’da.

13 Ocak 2024, Cumartesi | 17:00 | Geçen Gün

14 Ocak 2024, Pazar | 17:00 | Geçen Gün

21 Ocak 2024, Pazar | 17:00 | Eski Tören İçin Yeni Cilt

27 Ocak 2024, Cumartesi | 17:00 | Geçen Gün

28 Ocak 2024, Pazar | 17:00 | Geçen Gün

3 Şubat 2024, Cumartesi | 17:00 | Andan Daha Kısa

GEÇEN GÜN

Oyun

2023, 70’, +13

Yazan: Kerem Kurdoğlu

Yönetmenler: Naz Erayda, Kerem Kurdoğlu

Hareket Tasarımı: Maral Ceranoğlu, Mihran Tomasyan

Oyuncular: Esme Madra, Ozan Çelik

Ses Tasarımı: Tophane Noise Band (Serkan Aka, Mihran Tomasyan, Selim Cizdan, Ufuk Fakıoğlu)

Sahne Tasarımı: Kerem Kurdoğlu, Serkan Aka

Yönetmen Yardımcısı: Ekin Deniz Görk

Asistanlar: Mete Balyan, Basma Seiba

Işık Tasarımı: Utku Kara

Ses Uygulama: Defne Gül, Berkant ‘Doktor’ Kılıçkap

Afiş Tasarım: Maya Kurdoğlu

Fotoğraf: Gençer Yurttaş

Uygulayıcı Yapımcı: Çıplak Ayaklar Stüdyosu

Yapım: Kundura Sahne

Geçen Gün oyunundan, Fotoğraf: Canberk Ulusan

Bir şehir. Ve iki kişi. Birbirleriyle sürekli karşılaşan, geçişen, çarpışan, ama birbirlerini gerçek anlamda hiçbir zaman görmeyen iki kişi. Dünyaya karşı iki kişi. Şehrin içinde hareket ediyorlar. Ezilmemeye çalışıyorlar. Şehirle başa çıkmaya çalışıyorlar. Herkes onlara karşı, onlar tek başına. Kâh seksen yaşındalar, kâh on sekiz. Bir bakmışsın mağdur durumdalar, bir de bakmışsın suçluluk duygusu içlerini kemiriyor.  Biz tanıyoruz onları. Onlar da bizi tanıyor. Şehir değişiyor. Şehir sürekli farklı rotalar çiziyor. Şehir onları itip kakıyor. Diğer insanlar, şehirle bir olmuş, sürüklüyorlar onları. Her an başka bir tehdit altındalar. Sesler sarmalıyor hepsini. Kâh rahatsız edici bir kakafoni, kâh büyüleyici bir sükunet. Kâh bir gürültü yumağı, kâh bir müzik.  Ama aslında şehir de onlar, diğer insanlar da. Yani aslında ne kendilerinden başka bir şehir var, ne de kendilerinden başka diğer insanlar. Var olan sadece onlar. Yüzlerce, binlerce kendileri. Endişe dolu bir sevgi hikâyesi bu.

ESKİ TÖREN İÇİN YENİ CİLT

Dans, performans

2024, 45’, +13

Koreografi: Melih Kıraç

Birlikte Üretim ve Performans: Kamola Rashidova

Işık Tasarım: Utku Kara

Kostüm Tasarım: Hilal Polat

Müzik: Akira Rabelais, Arvo Part (Else Torp, Christopher Bowers-Broadbent, Paul Hillier)

Ortak Yapım: Kundura Sahne

Eski Tören İçin Yeni Cilt oyunundan

Kamola Rashidova’nın performansıyla Melih Kıraç’ın koreografisini yaptığı Eski Tören İçin Yeni Cilt, demans halinde yaşanan hafıza olaylarına işaret ederek, performans anında geçmiş, şimdi ve gelecek melezliğinin yollarını arıyor. Bir tabakanın altında hiç zarar görmeden kalmış ve yaşlanınca hareketlenen bir anıdan yola çıkarak -1930’larda evlatlık verilen babaannesinin Konya’daki köyüne seyahati- ve Özbekistan’da doğan dansçının rüyaları ve ana diliyle yaşadığı kopukluklardan ilhâm alan koreografi, anılarla ilişki kurma biçimlerimiz, dünyadaki yerimiz ve gelip geçiciliğimizin dansını yaratıyor.

ANDAN DAHA KISA

Dans, performans

2020, 60’, +13

Konsept, Koreografi, Performans: Filiz Sızanlı, Mustafa Kaplan

Ses Tasarımı: Sair Sinan Kestelli

Işık Tasarımı: Utku Kara

Obje tasarımı: Pınar Akkurt

Yapım: Taldans

Yapım Direktörleri: Fırat Kuşçu, Maya Çelem

Kavramsal Danışman: Enis Gümüş

Andan Daha Kısa oyunundan

Taldans’ın matematiksel skorlar, diziler ve tekrarlar üzerine odaklanan koreografik araştırması, 20. yüzyılın atonal yapısı ve form üzerine sistematik bir yaklaşım öneren Serializm’in benzersiz dinamikleriyle devam ediyor. Taldans, Serializm’in öğeleri olan ton, tını ve ritmi bir ilham kaynağı olarak kullanıyor. Bu yaklaşım beden ve hareketle ilgili görüntüleri nasıl manipüle eder sorusundan yola çıkarak serializmin koreografik yapıya etkisini araştırıyor. “Andan daha kısa”da modülasyon, akümülasyon ve tekrar gibi paternlerin sistematiği, ‘’Kırmızı Başlıklı Kız’’ masalının tanıdık manzarasında yankılanıyor. Masalın aksine her karakter, mekân ve durum, birbirini öncelemeden ve birbirleriyle hiyerarşik bir ilişki kurmadan yeniden hizalanıyor. Ardışık imgelerin yer değiştirmeleri durumunda bir hikâye neye dönüşür? Serileri ve dizileri kullanarak sesten söze, sözden harekete geçişin olasılıkları nelerdir?

İlginizi Çekebilir

Söyleşi

Civan Özkanoğlu ile .artSümer'de gerçekleşen ilk kişisel sergisi "Hepimiz Biliyoruz"u konuştuk.

Duyurular

Argonotlar Almanak 2024'ün basılı olarak yayımlanması için başlattığımız destek kampanyasının detayları bağlantıda!

Söyleşi

Uluslararası Sinop Bienali’nin yaratıcı sürecinin merkezinde yer alan Hal kolektif’le, şehirle kurduğu bağlar ve katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirdiği projeler üzerine konuştuk.

Söyleşi

Diclekent’teki yeni mekânları vesilesiyle Merkezkaç Sanat Kolektifi’nden Uğur Orhan’la konuştuk.

© 2020

Exit mobile version