Söyleşi

Jetz Space: Sanat, bilim ve aktivizmin kesişiminde yeni bir alan arayışı

İlk edisyonu “GÜZEL YENİ DÜNYA”nın ardından, Jetz Space ve Jetz Kolektif’i Derya Bayraktaroğlu’la konuştuk.

Genco Gülan, newist, 2001-2015, film, 1' 31''

Jetz Kolektif, 2020’den bu yana görsel sanatlar, bilim ve sivil toplumun yaratıcı yöntemlerini buluşturmaya, savunuculuk mekanizmalarına yaratıcı/sanatsal uzantılar eklemeye odaklanıyor. Kolektifin bu amaçları doğrultusunda geliştirdiği Jetz Space’in, 6 Haziran-3 Aralık arasındaki ilk edisyonu GÜZEL YENİ DÜNYA ekoloji, ekonomi, toplumsal hafıza, barınma adaleti ve yapay zekâ gibi başlıklar etrafında bir araya gelen yapıt, yazı, söyleşi, atölye, sunum-performans gibi üretimlerle izleyiciyle buluştu. İlk edisyonun tamamlanması vesilesiyle, Jetz Space’in ortaya çıkışını, mevcut sanat ve sivil toplum ekosistemlerindeki yerini, amaç ve yöntemlerini Jetz Kolektif’in kurucularından Derya Bayraktaroğlu’yla konuştuk.

Jetz Kolektif 2020de kuruldu ve bu yılın ortasında Jetz Spacei yayına açtı. Kolektifi ve Jetz Spacei ortaya çıkaran yolculuğun başlangıç noktası bir soru muydu, yoksa bir ideal mi?

Kolektif üyeleri birbiriyle uzun zamandır tanışıyor, farklı zeminlerle birlikte çalışma şansı bulmuş arkadaşlarız. Jetz zaman içinde biriken sorularla başladı. “Disiplinlerarası”, bir etiket ya da temenninin ötesinde nedir? Sanatsal üretim, bilimsel faaliyet ve hak savunuculuğu arasında hareket halindeki üreticilerin çabalarını nasıl bir araya getirebiliriz? Aktivizmin geleneksel çerçevesi dışında çalışmaya istekli daha geniş sivil toplum kitlesine nasıl ulaşır, kullandıkları araç setini nasıl genişletebiliriz? Hazırlıkların bir kısmı ihtiyaçları belirlemeye yönelikti. Hak savunuculuğu yürüten grup ve kurumlar, sanatçılar, akademisyenler, izleyici-okur gibi uzanacağımız toplulukların ihtiyaçlarını anlamaya çalıştık. Program ve ardından web’in oluşması 1,5 yıl kadar sürdü.

Florenza Deniz İncirli, What we have Left III, 2022, film, 11′ 11”

Bu sorulara bulduğunuz yanıtlar ne oldu?  Görsel sanatlar, bilim ve sivil toplumun yaratıcı yöntemlerinin bir araya gelmesi neye benzer?

İklim değişikliğinden güvencesizliğe ve ayrımcılığın çeşitlerine iç içe geçmiş sorunlar için disiplinlerarası çalışmanın gerekli olduğunu düşünüyoruz. Örneğin, barınma krizine bakarken çevresel talanın ve soylulaştırmanın etkilerini hesaba katmak çözüme yönelik işbirlikleri açısından önemli. Mesela, kadınların kripto para piyasalarına artan ilgisinin alana güzellik getirdiği söyleniyor. Oysa güzellik vermek için değil -ekonomik- bağımsızlığa erişmek için alım satım yapıyorlar. Bu durumda feminizm ile davranışsal finansın iddialarının nasıl örtüştüğünü sergilemek, insanların eşitlik konusunda kanaatini etkilemeye yarayabilir çünkü biri radikalleştirilen bir toplumsal hareketken diğeri bilimsel bilgi olarak kabul görüyor. Günümüzün hikâyeler ve tanıklıklardan oluşan paylaşım evreninde insanların önyargılarını alt etmek için aktivizm yollar arıyor. Ancak ne yalnız başına bilgi ne sanat ne iyi tasarlanmış bir kampanya afişi ne de tek başına bir STK toplumun eşitsizliğini nüanslarıyla yeniden düşünmesini sağlayacak bir görüntü yaratmaya yetiyor. Sanatçı bu görüntüyü icat edebilir. Bilim insanı bilgiyi belirli çevreler dışında erişilebilir kılabilir. Her ikisi de STK’larla çalışarak belirli bir ihtiyaca yönelik çözüm üretebilir. Kürasyon, işbirliği olasılıklarını haritalandırabilir ve dolaşıma sokabilir. Yaratıcı yöntemden bunları anlıyoruz.

Jetz’in radarındaki üretimler ve sanatsal yaklaşımları “artivizm” olarak tanımlayabilir miyiz?

Artivizm belirli biçimsel yaklaşımlarla ve yüksek eleştiri derecesiyle ilişkilendirilir. Biçim ya da eleştirinin derecesi Jetz için belirleyici değil. Artivizmle ilgileniyoruz ama radarımızdaki üretimlerin ortak özelliği, bir şeyi eleştirir veya soruna çözüm ararken kullandığı araç setini izleyiciyle paylaşması. GÜZEL YENİ DÜNYA edisyonuna katkı veren üreticilerin yaklaşımlarıyla örnekleyebilirim. Tuvalet Kağıdı’nın Matematiği isimli yazı serisi, matematikçiler; Alp Bassa, Tınaz Ekim, Sibel Şahin, Kağan Kurşungöz, Mustafa Topkara ve Özer Öztürk’ün gündelik bir tüketim nesnesi olan tuvalet kağıdına odaklandığı bir çalışma. Bir tuvalet kâğıdı rulosunun gerçekte ne kadar sürede biteceğine dair hesaplamalar paylaşarak tüketim/stoklama reflekslerimizi gözden geçirmemize yardım ediyor. Sanatçı Kadir Kayserilioğlu’nun kendi gündelik yaşamıyla bilgisayar oyunu gerçekliğini birleştirdiği deneysel filmleri, insanın evrenler yaratma ve yıkım hevesini işliyor. Bir düşünüş biçimi paylaşıyor, izleyici onu kendi bağlamlarına uyarlayabilir.  Kurma ve yıkma hevesinden nasıl çıkacağımızın; kenti, bir ilişkiyi, bir bilgisayar oyununu nasıl tüketeceğimizin ya da sonlandıracağımızın bize bağlı olabileceğini gösteriyor. Jetz.space’te sunduğumuz sanatçı, görsel antropolog Florenza Deniz İncirli’nin filmi Geride Bıraktıklarımız, insan eliyle üretilmiş bir başka “kendin yap” kıyamet manzarasına götürüyor bizi.  Sahanın seslerini kaydediyor, hatırlıyor ve hatırlatıyor.

Selçuk Kale, Merkezkaç; anneannemin arşivinden, 2016-2024, YZ desteğiyle artırılmış düş, 9 parça

Jetz, Türkiyedeki sanat ya da sivil toplum ekosistemlerinde nereye denk düşüyor? Bir boşluğu mu dolduruyor yoksa bu ekosistemler içerisinde, onların kesişiminde yeni bir alan mı açmaya çalışıyor?

Boşluk Jetz’in doldurabileceğinden büyüktür. Sanat, sanat dünyasına yönelik. Toplumsal etki yaratmaktan çok kendi etki potansiyelini tartışıyor. Aktivist kurumlar kitlelere ulaşmakta daha kararlı olsa da değişen dünyada toplumun kanaatini etkileme yollarının dönüştüğünü saptıyorlarsa da sanatsal yaratıcılıkla nasıl ilişkileneceklerini tayin edemiyorlar. Jetz, alanlar arasında ve izleyiciyle diyalog imkânı arayan, toplumsal ve ekolojik sorunlara çözüm önerileri getiren üreticileri arıyor. Bunu çalışan ilk girişim değiliz ama Jetz’in icra ettiği kürasyon kendine özgüdür.

Jetz Space tamamıyla dijital bir platform. Neden Jetz Spacei fiziksel değil de dijital bir alanda kurgulamayı seçtiniz? Bu seçim Jetz Spacein amaçları ve yöntemleri açısından bize ne söylüyor, nasıl katkıda bulunuyor?

Jetz, kurumsal bir yapı değil. Bağımsızız, kolektif üyeleri (Gökçe Yiğitel, Aylime Aslı Demir, Sema Semih, Güngör Genç, Zeynep Gönen, Derya Bayraktaroğlu) gönüllü çalışıyor. Bu şartlarda fiziksel yayılım web’i sürdürmekten daha maliyetli. Öte yandan, dijital kürasyonu çevrimiçi sergileme gibi değil ayrık dünyaları bağlama gibi görüyoruz. Web ve sosyal medya, kolektife daha geniş hareket alanı tanıyor. Düzenlediğimiz çevrimiçi topluluk çalışmaları bunu doğruladı. Ülkenin çeşitli şehirlerinden araştırmacılar geldiler, birbirlerinin çalışmalarıyla tanıştılar, sanatçılar ve izleyici de öyle.

GÜZEL YENİ DÜNYA başlıklı ilk edisyon kapsamındaki topluluk çalışmalarında LGBTİ+lar ve kadınların toplumsal hafızadaki yeri önemli birer odak noktasıydı. Başlangıç edisyonunda neden bu konulara odaklanmayı seçtiniz?

Temel haklara erişemiyorlar ve eşit haklara sahip değiller. Bu akut ya da bölgesel bir sorun değil, sistematik ve tarihi. Bu nedenle Jetz programlarının bir parçası. Başlangıç edisyonunun konularından biri toplumsal hafızaydı, çevrimiçi çalışmaların çerçevesini tarih yazımı olarak belirledik ki kolektiften Sema Semih’in araştırma ve ilgi alanı, ilk topluluk çalışmasını kendisi yürüttü. Sonrasında araştırmacılar Ari P. Büyüktaş ve Dijan Özkurt’un araştırmalarını ağırladık, alternatif tarih yazımı olasılıklarını tartıştık.

İlk edisyondan neler öğrendiniz?  Bu süreçte sizi şaşırtan, heyecanlandıran, beklenmedik karşılaşmalar, paralellikler, keşif anları oldu mu?

Sanatçıların işbirlikçi yaklaşımları baştan sona kolaylaştırıcı ve güçlendiriciydi. Genco Gülan ile diyaloğumuzu anımsıyorum. newist filmiyle birlikte filmi kuran metin Yeşil Defter‘i de göstermeyi önerdi. Sanıyorum yapıt ilk defa bütünüyle ve kitlesel erişime açıldı, hala jetz.space’de okunabilir. Yapıtları erişilebilir kılan bir zemin daha var artık. Jetz’in girişimi mi, sanatçıların bu fikri desteklemesi sayesinde mi oldu, belirsiz. Başlangıç edisyonundaki üreticilerin desteği bu bakımdan Jetz için özel. Sera gazı salınımının azaltılmasına yönelik çalışmaların geleceğine etki eden MOF malzemeleri çalışan ve bu alandaki çalışmaları birçok uluslararası ödüle layık görülen Seda Keskin Avcı ile konuşma fikri heyecan vericiydi, kendisinin tevazusu ve açıklığı etkileyiciydi. Gökçe’nin (Yiğitel) bu malzemeler ve profesörün çalışmaları hakkında yaptığı araştırma esnasında bir görsel bulmak ve o görseli söyleşiye eşlik etmesi için içermek istedik. MOF malzemelerin mikroskobik görüntüsüne erişimimiz uluslararası bilimsel yayınların telif hakları standartları uyarınca bulunmuyordu. Mikroskobik bir görüntüyle orijinal sanat yapıtı arasındaki yakınlıklar ve farklar üzerine detaylı düşünmeyi sürdürmeye karar verdik. Web’i bir mekân olarak tasarlarken, o mekânda izleyicinin hareketine, neyi önce neyi sonra izleyeceği, ne zaman başlayıp bırakacağına karar vermekten kaçındık. İstediğimiz, insanların bir kanvasta özgürce dolaşabilmesiydi. Aylar süren toplantılarla birlikte kolektiften Güngör’ün (Genç) tasarımdaki fikirleri sayesinde yol aldık. Kuarktek Dijital’in bunu gerçeğe dönüştürme çabasına, Tümay’ın (Göktepe) web’in sürmesindeki emeğine minnettarız. Bilim Akademisi yayını Sarkaç’ın editörlerinden Defne Üçer Şaylan ile işbirliğimiz kalıcı, kendisinden çok şey öğreniyoruz.

GÜZEL YENİ DÜNYA yakın zamanda sona erdi. Bundan sonrasında, bir sonraki edisyonda veya edisyonlarda ne beklemeliyiz?

Gelecek edisyonların, başlangıç edisyonunun geniş başlıklarının her birine detaylı bakarak sürmesini planladık. 2025’te ikinci edisyonu üreteceğiz. Sosyal medyada sık karşılaşmamız mümkün. Programımız, edisyonla sınırlı değil. Kolektif üyelerinin çeşitli topluluklarla yürüttüğü yaratıcı aktivizm çalışmaları var, süren bir araştırma var çıktılarını üretip paylaşacağız. Topluluk çalışmalarımızın çıktılarını grafik-kayıt formatlı notlar olarak paylaşacağız. Çalışmalara gelemeyip, Jetz’i izleyenlerin bu çalışmalarla ilgili fikri olmasını istiyoruz.

İlginizi Çekebilir

Eleştiri

Meşher'de sürmekte olan "John Craxton: Işığın Peşinde" ve Lara Ögel'in Galerist'te görülebilecek "Üzerimdeki Yıldızlı Gökyüzü ve İçimdeki" sergileri üzerine queer tarihsel bir okuma

Eleştiri

Sedgwick’e göre umut, kırıcı hatta travmatik bir deneyimdir. Ancak onarıcı olarak konumlandırılmış okur, karşılaştığı veya kendi yarattığı fragmanları veya kısmi-nesneleri umutla düzenlemeye çalışır.

Eleştiri

Furkan Öztekin’de malzemenin kendisi de (büyük olasılıkla) kendi kendisi üzerine, imkânları ve kurduğu ittifaklar üzerine düşünüyor, bunu da açık ediyor. Muhtemelen, ‘opak bir açıklık’la.

Eleştiri

Queer, çaprazlıkları ya da zıtlıkları olduğu kadar tuhaf, beklenmedik benzerlikleri de kucaklar ve bunlardaki çapraz içeriğin altını çizer. Çoğunlukla da bu zıtlıkların ya da...

© 2020

Exit mobile version