Kiev Bağımsızlık Müzesi, 2014’teki EuroMaidan hareketinin ardından ülkenin demokrasi mücadelesinin anısını yaşatmak için kurulmuştu. Bugünlerdeyse müze, eserlerin yurt dışında güvenli bir bölgeye taşınması için gerekli izinlerin alınmasıyla uğraşıyor.
Bağımsızlık Müzesi, Rusya’nın Ukrayna’yı işgalinin ardından tehlike altında kalan binlerce kurumdan sadece biri. Kiev’deki Ulusal Tarih Müzesi çalışanları geçen perşembe günün 12 saatini değerli eserleri depoya taşımakla geçirdi. Odesa Güzel Sanat Müzesi’ndeyse bodruma dikenli teller çekildi ve eserler buraya saklandı.
Ekibiyle birlikte günlerini müzedeki güvenlik açıklarını kapatmaya çalışarak geçiren ve tüm eserlerin üstüne Ukrayna bayrağı ve logosu yerleştiren Odesa Güzel Sanatlar Müzesi Müdür Yardımcısı Aleksandra Kovalchuk, “Müzelerin veya sanatın politikaya malzeme edilmemesi gerektiğini düşünenler olabilir,” diyor. “Ancak sahip olduğum tüm deneyime dayanarak söylüyorum, emin olun ki konu bu değil. Sanat, tarih boyunca siyasetin bir parçası oldu.”
Kovalchuk haksız değil. İkinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın Britanya’ya düzenlediği hava saldırılarından Taliban’ın Bamyan’daki Buda heykellerini tahribine, müzeler ve kültürel miras alanları çatışmalarda bazen asıl hedef oldular, bazen de hedefini tutturamayan saldırıların kurbanı oldular.
Donbas’ta kültürel hayat 2014’ten beri ateş altında
2014’te Rusya’nın Kırım’ı ilhakının ardından Donetsk ve Lugansk şehirlerinde başlayan ayrılıkçı çatışmalarda Ukrayna çok fazla tarihi eser kaybetti, arkeolojik alanlar hasar gördü. Yetkililerin açıklamalarına göre 2014’ün Kasım ayında Donetsk Bölge Yerel Tarih Müzesi 15 defa tanksavar füzelerin saldırısına uğradı. Müze müdürü Evgeny Denisenko, müzedeki 150 bin parçanın en az yüzde 30’unun tahrip olduğunu söyledi. Denisenko’nun o tarihte söylediğine göre müzedeki hasar 6 milyon Euro’ydu.
Ayrıca bölgede güncel sanat hiç de sıcakkanlı karşılanmıyor. 2014’te ayrılıkçı grupların Izolyatsia Çağdaş Sanat Merkezi’ne yaptığı bir saldırıda Kamerunlu sanatçı Pascale Marthine Tayou’ya ait Make Up…Peace isimli enstalasyonu havaya uçuruldu. Sanat merkezindeki heykeller yıkıldı, duvarlardaki eserler söküldü. Saldırıya katılanlardan Leonid Baranov gazetecilere verdiği demeçte “Uzman olmayabilirim ama gerçek sanatla pornografiyi birbirinden ayırabilirim! Şunun sözünü veriyorum ki Donbas Halk Cumhuriyeti’nde böyle bir sanatın olmasına izin vermeyeceğiz!” demişti.
Ukrayna’daki müzeler alarmda
2014’ten bu yana ülkenin güneydoğusunda kültürel hayatı etkisi altına alan bu risk dolu atmosfer, son gelişmelerle ülkenin dört bir yanına yayıldı.
Çatışmaların şiddetlendiği Kharkiv, Rusya sınırında ve Ukrayna’nın en büyük ikinci şehri. Kharkiv Sanat Müzesi, aralarında 19. yüzyılın önemli ressamlarından Ilya Repin ve Ivan Aivazovsky’nin tablolarının da olduğu 20 binden fazla sanat eserine ev sahipliği yapıyor ve Rusya’nın işgali altında riskli bir konumda.
Kharkiv Fotoğraf Okulu Müzesi Müdürü Sergiy Lebedynskyy de şehrin Rusya sınırına sadece 40 km uzaklıkta olduğunu vurgulayarak işgalin ilerlemesi durumunda müzeden hızlı bir tahliyenin mümkün olmayacağını söylüyor. “Şehirlerarası ulaşım kitlesel bir tahliyeye hazır değil, böyle bir durumda yollar hemen kapanır, sistem çalışmaz.”
Müzenin arşiv bölümü henüz tamamlanamadığından koleksiyonun büyük bir kısmı şu an Almanya’da. Lebedynskyy, “Şu an için bu iyi bir şey sanırım” diyor. “Daha dün sergi alanı için ışıklandırma sistemini kurduk. Her şeyin her an üstümüze yıkılabileceği ihtimaliyle gelecek planı yapmak çok ilginç”
Kiev ve Odesa gibi şehirlerin saldırıya uğraması ise daha ürkütücü senaryolar doğurabilir. Başkent Kiev’deki Tarihi Hazineler Müzesi’nde yaklaşık 56 bin parça bulunuyor. MÖ 4. yüzyıla dayanan İskitlere ait Altın Pektoral, bu eserlerin en değerlilerinden.
Ukrayna Ulusal Sanat Müzesi de Orta Çağ’dan günümüze çok fazla değerli eseri barındırıyor. Bakanlar Kurulu’nun çok yakınında bulunan müzenin konumu gereği çatışma durumunda hedef hâline gelme riski yüksek. Müze, 2014’teki protestolarda da polis ve direnişçilerin çatışması arasında kalmıştı. Müze Müdürü Maria Zadorozhnaya ve bir grup küratör, koleksiyonu korumak için günlerce müzeyi terk etmediklerini, müzenin cam tavanının üstüne düşen bir molotof kokteyli patlamadığı için şanslı olduklarını anlatıyor.
Ukrayna aynı zamanda UNESCO’nun Dünya Mirası Listesi’ndeki 7 mekâna ev sahipliği yapıyor. UNESCO, Rusya’ya 1954 Lahey Sözleşmesi’nin Silahlı Çatışma Durumunda Kültür Varlıklarının Korunmasına İlişkin Protokol’üne uyması çağrısında bulundu. Uluslararası Modern Sanat Müzeleri ve Koleksiyonları Komitesi’ne bağlı Müze İzleme Komitesi de diğer üye organizasyonlarla Ukrayna’ya yardımda bulunmaları duyurusu yaptı.
Ukrayna Kültür ve Enformasyon Bakanlığı savaş durumunda müze koleksiyonlarının korunması ve tahliyesi için uygulanacak bir rehber hazırladı. Ancak Cumhurbaşkanı Zelensky’nin paniği önlemeye yönelik tavrının da etkisiyle kültürel mirasın korunması toplumsal tartışmaların öncelikli konusu değil. Bu durumda müze çalışanları koleksiyonları korumak için ellerindeki bütün imkânları deniyorlar.
Müze koleksiyonlarının ülke dışına tahliyesi çok fazla izine tabi tutuluyor ve başvuru formlarını doldurmak çok zaman alıyor. Kiev Bağımsızlık Müzesi Direktörü Ihor Poshyvailo, Rusya’yla gerilim yükseldiğinden beri bu izin için başvuru yaptıklarını ancak hâlâ bir onay alamadıklarını söyledi. İşgalin başlamasıyla şehirde müzedeki eserleri saklayabilecekleri güvenli bir alan arayışına girdiler.
Tahliye için izin alınsa bile eserlerin yurt dışına taşınması lojistik olarak çok zorlu bir süreç. Rusya’nın hava üstünlüğü ve ana yolları bombalama ihtimali eserlerin batıya gönderilme sürecini çok riskli hâle getiriyor. Ülke içinde eserlerin saklanabileceği güvenli depolar bulmak ve oraya taşımak da daha az stresli değil. Müzelerin çoğunluğunun bütçesi eserlerin konulacağı kasaları bile karşılayamayacak durumda. Pek çoğu için en iyi çözüm eserleri müzenin bodrumunda saklamak.
Ülkenin şu anda nispeten daha güvenli bölgelerinde bulunan müzeler de dayanışmaya farklı şekillerde katkıda bulunuyor. Polonya sınırı yakınında bulunan Lviv Belediye Sanat Merkezi, kapılarını işgal bölgesinden kaçanlar için açtı. Kurum şehrini terk etmek zorunda kalanlara geçici bir dinlenme yeri imkânı sunuyor.
Sanat dünyası belirsiz günlerden geçiyor
Gelinen son durum Ukrayna’nın Nisan’da başlayacak dünyanın en büyük sanat fuarı Venedik Bienali’ne katılımını da tehlikeye soktu. Pavlo Makov’un eserlerinin yer alacağı Ukrayna Pavyonu’nun küratörleri Twitter’dan yaptıkları açıklamada “Acil bir tehlike altında değiliz ama durum çok kritik ve her an değişiyor. Hayati tehlikede olduğumuz için şu an proje için çalışmaya devam edemiyoruz.” dediler. Makov’un Kharkov’da ailesiyle sığınakta kaldığı belirtildi, diğer küratörler ise Kiev ve Lviv’de yaşıyor.
Makov’un 1995 tarihli “Bitkinlik Çeşmesi” (Fountain of Exhaustion) üç metrekarelik, 78 bronz huniden oluşan duvar enstalasyonunun güncel versiyonunun iki hafta içinde Venedik’e gönderilmesi planlanıyordu. Ancak Ukrayna hava sahasının kapatılması ve uçuşların durdurulması planları iptal edilmesine sebep oldu.
Mystetskyi Arsenal Sanat Kompleksi de Instagram’da yaptıkları bir paylaşımda “Şu an Mayıs’taki kitap fuarı için hazırlık yapıyor olmalıydık; sergiler, sektörler arası projeler… Bunun yerine çalışanlarımızın, ailelerimizin ve koleksiyonumuzun güvende olduğundan emin olmak için çabalıyoruz. Umuyoruz ki düşmanı durdururuz ve baharda Kitap Fuar’ında sizlerle buluşabiliriz” açıklamasını yaptı.
Ukrayna ve diğer ülke sanatçılarından destek çağrısı
2007 Venedik Bienali’nde Rusya’yı temsil eden dört sanatçının oluşturduğu AES+F sanat kolektifi, Instagram’da tamamen siyah bir görsel paylaştı. 2020’de Black Lives Matter hareketiyle popülerleşen bu siyah görsel dayanışmayı ve protestoyu simgeliyor. Öte yandan Rus hükümeti savaş karşıtı tepkilerin yasal sonuçları olacağı konusunda uyarıda bulunmuştu.
Performans sanatçısı Marina Abramovic de Instagram’dan yaptığı bir paylaşımda Ukraynalıların yanında olduğunu ifade etti. “Ukrayna’ya yapılan bir saldırı hepimize, insanlığa yapılan bir saldırıdır. Bunun durdurulması lazım” dedi.
Deutche Welle’ye konuşan Ukraynalı yazar Andrei Kurkov, “Maalesef sanatçılar olarak günümüzde Birinci ve İkinci Dünya Savaşları’nda meslektaşlarımızın olduğu kadar etkili olamıyoruz ama bu sessiz kalmamız anlamına gelmiyor. Dünyanın diğer ülkelerindeki sanatçıların net bir tavır almasını özlüyorum; Fransa’dan, Almanya’dan, ABD’den sanatçılar nerede? Hükümetlerin gözünü açmak sanatçıların elinde” açıklamasını yaptı.
Bazı yabancı sanatçılar da Rusya’daki eserlerini geri çekerek veya performanslarını iptal ederek desteğini gösterdi. Hollandalı sanatçı Constant Dullaart üstünde Ukrayna bayrağı olan bir eserini Moskova’daki State Tretyakov Galeri’den kaldırttı. İzlandalı Ragnar Kjartansson da Moskova’daki performanslarını sonlandırdığını duyurdu.
Online yardım kampanyaları genişliyor
Dünyanın çeşitli yerlerinden sanat oluşumları da Ukrayna’ya destek için çağrıda bulunuyor. Amsterdam’daki Stedelijk Müzesi, Instagram hesaplarından yaptıkları bir paylaşımda Ukrayna’ya yardım edilebilecek kaynakları paylaştı.
Asortymentna Kimnata isimli oluşum da Ukrayna’daki eserlerin tahliyesi için uluslararası yardım çağrısında bulundu. Topluluk ayrıca eserlerin ülke içinde taşınması için yerel halkın da yardımına ihtiyaçları olduğunu belirtti.
Maalesef Ukrayna halkını ve sanat çevrelerini kolay günler beklemiyor. Mücadele güncünün artması, umutların yok olmaması için somut dayanışma örneklerine ihtiyaç var. İşgalin durduğu, sanat eserlerinin evlerine döndüğü ve barış ortamında sanatın özgürce icra edilebildiği günler görmek dileğiyle.
Derleyen: Aylin Şener