Belly Button (Göbek Deliği), Türk sanatçı Eda Emirdağ’ın 2021-2024 yılları arasında sektörde fotoğrafçı olarak edindiği deneyimleri yansıtırken, fotoğraf, beden imgesi ve kozmetik cerrahi arasındaki karmaşık ilişkiyi incelediği bir ‘fanzin’ yayınıdır. Bu süre zarfında, potansiyel uluslararası hastalara online olarak estetik ameliyat reklamı yapan şirketler tarafından gerçekleştirilen cerrahi prosedürleri görüntüledi. Fotoğrafın kozmetik sektöründe oynadığı rolü eleştiren çalışma, Türkiye’deki sektörünün görsel temsiline ilişkin olarak hem imaj üreticileri hem de tüketiciler için önemli etik soruları gündeme getiriyor. Emirdağ, fotoğrafçılık deneyimlerini yansıtmanın ötesinde, katılımcı atölye çalışmalarında görüntüleri Birleşik Krallık’ta yaşayan genç izleyicilerle paylaşarak idealize edilmiş beden imgeleri hakkında eleştirel tartışmaları teşvik ediyor. Bu ilişkiyi analiz etmeden önce, bu tür görüntülerin üretimi ve tüketiminde yer alan çoklu rolleri göz önünde bulundurmak faydalı olacaktır.
The Civil Contract of Photography’de akademisyen Ariella Azoulay, fotoğrafın yalnızca temsili bir araç değil, fotoğrafçıyı, fotoğrafı çekilen özneyi ve izleyiciyi bağlayan etik bir pratik olduğunu savunur. Azoulay’ın bu üç konumu kesişerek, fotoğrafı işbirliğine dayalı bir “çoğul eylem” (2008, s. 143) haline getirmekte ve tasvir edilen özne ve anlatıların sorumluluğunun paylaşıldığı bir “sivil alan” oluşturmaktadır. Bu bağlamda, estetik cerrahi görüntülerinin izleyicileri, pasif alıcılar değil, görüntü etiğiyle eleştirel bir şekilde ilgilenme ve anestezi uygulanmış bedenlerin nesneleştirilmesine meydan okuma kapasitesine sahip aktif katılımcılardır. İmajların güç dinamiklerindeki bu değişim -ticari olarak hizmete sunulan görsellerin yeniden yorumlanabilmesi- Emirdağ’ın cerrahi prosedürler geçiren bireyleri belgeleyen bir fotoğrafçı olarak kaygılarıyla örtüşüyor.

Rachel Alpha Johnston Hurst’ün fotoğrafın estetik cerrahi algılarını şekillendirmedeki rolüne ilişkin daha önceki eleştirisi, imajların “değişimin gerçekleştiğine dair kanıt sunarak değiştirilebilir bir beden fantezisini” harekete geçirdiğini savunmaktadır (2015, s. 92). Fotoğrafçılık dışsal bir kişisel gelişim vaat ederken, imgenin ulaşılamaz, mükemmelleştirilmiş temsilleri nedeniyle hayal kırıklığını da teşvik etmektedir. Buna ve bir dijital manipülasyon tekniği olarak ‘ fotoşoplama’ algısının yaygınlaşmasına rağmen, öncesi-sonrası görselleri gibi kozmetik cerrahi görüntüleri, dönüşüm vaatleriyle potansiyel müşterilerin gözlerini kamaştırmaya devam ediyor. Emirdağ, dijital imge izleyicilerinde eleştirel düşünceyi teşvik etmek için fotoğrafçıdan atölye kolaylaştırıcısına geçiş yapıyor ve katılımcı fotoğraf kolaj atölyelerinde gençleri eğitmek için hem kendi çektiği hem de bulduğu estetik ameliyat imajlarını kullanıyor. Burada katılımcılar fotografik mükemmellik ideallerini sorgulamaya teşvik ediliyor. Bu tartışma, ameliyat sonrası komplikasyon risklerine rağmen önemli sayıda medikal turistin uygun fiyatlı kozmetik prosedürler için Türkiye’ye seyahat ettiği Birleşik Krallık’ta özellikle önemlidir (Ahari vd., 2024; Henry, Abed ve Warner, 2021).
Emirdağ’ın atölye çalışmaları, medya tasvirlerini tek başına eleştirmek yerine, kendisi ve Birleşik Krallık’ta yaşayan genç izleyiciler arasında bir diyalog kurarak onları birer imaj-ortağı olarak konumlandırıyor. Katılımcılar kolajlama yoluyla estetik cerrahi etrafında yeni görsel anlatılar inşa ediyor ki bu, Z kuşağının dijital imgelere dalmışlığı düşünüldüğünde yerinde bir uygulama. Emirdağ’ın analog fanzini ve atölye çalışmaları, katılımcıların idealize edilmiş bedenleri fiziksel olarak parçalara ayırıp yeniden inşa etmelerini sağlayarak dokunsal bir müdahale sunuyor. Bu süreç, hakim estetik normlara meydan okuyan ve Azoulay’ın aktif izleyici kavramını genişleten sessiz bir aktivizm eylemine dönüşüyor. Katılımcılar bu imgeleri keserek, yeniden şekillendirerek ve yeniden hayal ederek, estetik fotoğrafçılığının politikalarıyla eleştirel bir şekilde temas kuruyor, çağdaş görsel kültürdeki işlevini ve etkisini sorguluyor. Sonuçlar, devam etmekte olan bir sosyal diyaloğa katkıda bulunacak ve Emirdağ’ın orijinal eleştirisinin bir uzantısı olan ve estetik cerrahi imajlarının işbirliğine dayalı ve eleştirel sorgulamasının devam ettiği gelecekteki bir Belly Button zine ile sonuçlanacak.
Kaynaklar:
Ahari, D. vd. (2024) “The impact of cosmetic tourism across one year on an NHS breast surgery unit,” Journal of Plastic, Reconstructive & Aesthetic Surgery, 99, ss. 462–467. Erişim: https://doi.org/10.1016/j.bjps.2024.10.036 (Erişim Tarihi: 20.02.2025).
Azoulay, A. (2008) The Civil Contract of Photography, New York: Zone Books, 2022.
Henry, N., Abed, H. and Warner, R. (2021) “The Ever-Present Costs of Cosmetic Surgery Tourism: A 5-Year Observational Study,” Aesthetic Plastic Surgery, 45(4), ss. 1912–1919. Erişim: https://doi.org/10.1007/s00266-021-02183-w (Erişim Tarihi: 20.02.2025).
Hurst, R.A.J. (2015) Surface Imaginations: Cosmetic Surgery, Photography, and Skin. Montreal: McGill-Queen’s University Press. Erişim: http://site.ebrary.com/id/11161753 (Erişim Tarihi: 20.02.2025).

Eda Emirdağ’ın “Belly Button” adlı sanatsal araştırma projesi, Türkiye’deki kozmetik ve estetik cerrahi endüstrisi üzerinden güzellik, kapitalizm ve beden politikalarını ele alırken, bu temaları İngiltere’deki sanat ortamına taşıyarak uluslararası bir etkileşim alanı yaratıyor. Salford’daki Islington Mill sanatçı rezidans programı kapsamında geliştirilen proje, British Council’ın ‘Creative Producer’ programı tarafından desteklendi ve hibe almaya hak kazandı. Fotoğraf etiği, telif hakkı ve topluluklarla iş birliği gibi konulara odaklanan proje; Liverpool’daki Open Eye Gallery’nin Sosyal Uygulama Başkanı Elizabeth Wewiora ve Manchester Metropolitan Üniversitesi Dijital Sanatlar Okulu’ndan Dr. Helen McGhie gibi isimlerle gerçekleştirilen sanatçı konuşmaları, fanzin lansmanı ve video gösterimleriyle kamusal alana açıldı. Salford Üniversitesi ve Manchester Metropolitan Üniversitesi öğrencileriyle düzenlenen atölyelerin çıktıları, SAHA’nın üretim desteğiyle hazırlanan video çalışmasına dâhil edildi. Proje, İstanbul’daki Saha Studio’da yapılan kapanış söyleşisiyle Türkiye’ye uzandı. 100 edisyonla Riso tekniğiyle basılan fanzin Büyükada Printkipo tarafından basılırken, tasarımı İlayda Tunca’ya ait.
Çeviri: Pelin İpek Boyacı