Connect with us

Ne arıyorsun?

Argonotlar

Gündem

Büyük müzelerin ziyaretçi sayıları 2020’de ne kadar düştü?

Art Newspaper’ın araştırması, salgının müze ve galeriler üzerinde nasıl yıkıcı bir etkiye sahip olduğunu gösteriyor ancak bazı umut ışığı veren durumlar da yok değil.

Fotoğraf: Charles Platiau

The Art Newspaper’in her yıl düzenli olarak gerçekleştirdiği araştırmaya göre dünyanın en önemli 100 müzesinin ziyaretçi sayısı 2020 yılı boyunca bir önceki yıla kıyasla %77 oranında düştü. Covid-19 sürecinin müze ve galeriler üzerindeki etkisinin ne denli yıkıcı olduğunu gözler önüne seren bu durum, önümüzdeki ayların da pek parlak geçmeyeceğinin habercisi.

Paris’teki the Musée du Louvre, Leonardo Da Vinci’nin Mona Lisa’sı ve Delacroix’un Liberty Leading the People’ı gibi ünlü eserleri görmek için yılda ortalama dokuz milyon ziyaretçiyi ağırlıyordu. New York City’deki The Metropolitan Museum of Art (MoMA) ise büyük bahar açılışı için her yıl ortalama yarım milyon konuğu ağırlarken bu sayılar geçtiğimiz yıl büyük bir düşüş yaşadı. Hiçbir şeyin planlandığı gibi gitmediği 2020 yılı, sanat dünyasını büyük bir kaosa sürüklerken bu durum elbette rakamlara da yansıdı. The Art Newspaper tarafından yayınlanan rapora göre 2019 yılında 230 milyondan fazla ziyaretçiyi kabul eden müzeler 2020’yi ancak 54 milyonluk bir konuk sayısıyla geride bıraktı.

2020, Çin’in Wuhan kentinden baş gösteren virüs ile açılırken hızla salgına dönüşen serüven, Dünya Sağlık Örgütü’nün (WHO) açıklamalarıyla “pandemi” halini aldı. Durumun kontrol altına alınamamasıyla 23 Ocak ile 13 Haziran 2020 tarihleri arasında tamamen kapatılan ve dışarıdan hiç kimsenin kabul edilmediği Çin, tüm bu süreci kendi başına göğüslemek zorunda kaldı.

Salgın, Wuhan’dan Çin’in diğer eyaletlerine sıçradığında ise olay çok daha karmaşık bir hal aldı. Bu sancılı süreç turizm ve sanat dünyasında da kendisine büyük bir karşılık bulurken müze ve galeriler çeşitli gerekçelerle peş peşe kapatıldı. Son olarak yılda ortalama 1,6 milyon ziyaretçiyi kabul eden ve dünyanın en popüler ikinci müzesi olan Pekin Ulusal Müzesi (National Museum of China) de kapılarını konuklara kapatırken bu, büyük krizin ilk habercisi olarak tarihe geçti. Çin için büyük bir kültürel değere sahip olan “yeni yıl kutlamaları”nın iptal edilmesi ise ülkenin tam anlamıyla dış dünyayla bağını kopardığı anlamına geliyordu. Günde ortalama 30 bin ziyaretçi kabul eden müze ve galeriler için bu durum yıkımın ta kendisiydi.

Salgın’ın Avrupa’ya sıçraması özellikle İtalya ve İspanya gibi ülkelerde büyük bir felaketi de beraberinde getirdi. Mart ayının ortalarına gelindiğinde yaklaşık 250 milyon Avrupalı evlerinde tecrit altına alındı. Fransa ve İtalya’nın yanı sıra Danimarka ve Finlandiya gibi ülkelerde tecrit kurallarına uymayanlara karşı ciddi hapis cezaları ve seyahat yasakları gündeme geldi. Bu süre zarfında müzeler ortalama 112 gün boyunca kapalı kalırken en popüler 100 Avrupa müzesi yıl boyunca yalnızca 24 milyon ziyaretçiyi kabul etti. Paris’teki üç büyük sanat müzesi olan Louvre, Centre Pompidou ve Musée d’Orsay, 2019’da 16,5 milyon olarak kaydettiği ziyaretçi sayısını 2020 yılı için 4,5 milyon olarak açıkladı ve toplamda %73’lük bir düşüş yaşandığını gözler önüne serdi.

Salgın İngiltere ve Amerika Birleşik Devletleri’ne sıçradığında durum daha da vahim bir aldı. Her gün ortalama 100 bin kişinin corona virüse yakalandığı bu iki ülke, dünya ekonomisinin de büyük bir krize girmesine neden oldu. Tate Modern, Victoria and Albert Museum, The National Gallery, the Los Angeles County Museum of Art ve National Museum of the American Indian gibi popüler müzeler bu süreçte kapanmak zorunda kaldı. 200 gün boyunca kapalı kalan kurumların ziyaretçi sayılarında %70’in üzerinde bir düşüş gözlemlendi. Amerika’da bu oranın %80’in üzerine çıktığı eyalet ve şehirlerin olduğunu da belirtmek gerek.

Pandemi boyunca aldığı sert önlemlerle dikkat çeken ve ülkenin dış dünyayla bağını olduğu gibi koparan Yeni Zelanda, virüs ile mücadele konusunda sergilediği başarıyla dikkat çekti. Komşularına kıyasla çok daha olumlu verilere sahip olan ülkede müze ve galeriler yalnızca 54 gün boyunca kapalı kaldı ve kurumların gelir kaybı ortalama %28 düzeyinde tutuldu. Bu durum özellikle Avrupa ve Amerika’ya kıyasla Yeni Zelanda’daki sanat dünyasının fiziksel etkinlikler konusunda daha aktif bir dönem geçirmesini sağladı.

2021 yılı boyunca salgının nasıl seyredeceği belirsizliğini korusa da 2020’nin dünya genelinde sanat dünyasını derinden sarstığı oldukça açık. Bu durum, salt dünyanın en popüler 100 müzesinin ziyaretçi rakamlarına bakılarak da okunabilir.


Kaynak: https://www.theartnewspaper.com/analysis/visitor-figures-2020-top-100-art-museums

İlginizi Çekebilir

Duyurular

Argonotlar Almanak 2024'ün basılı olarak yayımlanması için başlattığımız destek kampanyasının detayları bağlantıda!

Söyleşi

Uluslararası Sinop Bienali’nin yaratıcı sürecinin merkezinde yer alan Hal kolektif’le, şehirle kurduğu bağlar ve katılımcı bir yaklaşımla gerçekleştirdiği projeler üzerine konuştuk.

Söyleşi

Diclekent’teki yeni mekânları vesilesiyle Merkezkaç Sanat Kolektifi’nden Uğur Orhan’la konuştuk.

Eleştiri

Almanya'daki ırkçı cinayetleri konu alan "Üç Kapı" sergisini Alâra Kuset değerlendirdi.