Argonotlar ekibinden herkese merhaba. Geçen hafta aktivizm ve sanat ilişkisini odağımıza almıştık. Bu hafta da ArtReview’da yayınlanan bir makale üzerinden Türkiye’deki sanat inisiyatiflerinin durumuna baktık. Pandemi sonrası dönemde inisiyatiflerin geleceğini ileriki süreçte de incelemeye çalışacağız.
Bu hafta yenilenen Atatürk Kültür Merkezi’nin açılışı ve Beyoğlu Kültür Yolu Festivali tartışmalarıyla geçti. Umarım bu konulara önümüzdeki hafta eğileceğiz.
Odak
Post-pandemi döneminin ilk sanat sezonunu geride bıraktık. Kıymetli sergiler gördük, insanlar tekrar dışarı çıkıp sergi gezmeye başladı, Argonotlar olarak biz de birçok şeye yetişemez olduk. Bunlar güzel gelişmeler. Ancak ArtReview’de yayınlanan Why London’s Underground Art Scene Is Disappearing makalesi bana da İstanbul’daki inisiyatifler ne alemde sorusunu sordurttu.
Gazete Duvar’daki üç yıllık yazarlık sürecimde bağımsız inisiyatifleri düzenli olarak ele almaya çalıştım. Yazarlık sürecim boyunca önemli gelişmeler de olmuştu. Kasa Galeri’de düzenlenen Bir İhtimal Daha Var: Açık Mekan ve Sanatçı Kolektifleri Üzerine Konuşmalar mesela 20 yılı geçkin inisiyatif birikimimizi tekrar ele almamızı sağlamıştı. Ben de Gazete Duvar’a bu konuşma serisi hakkında yazmıştım.
Ancak özellikle ekonomik ve siyasi krizlerin de etkisiyle inisiyatiflerin gücü geri çekilmiş durumda. 2018 yılı Eylül ayına ait Sanat dönüşürken inisiyatifler nerede? yazımda “en azından benim görebildiğim” nedenlerini bir araya getirmiştim. Peki, bütün bunlar üzerine pandeminin etkisi ne oldu? Daha da derinleşen ekonomik kriz ne kadar etkiledi? Pandeminin getirdiği çevrimiçi etkinlik furyası inisiyatiflerin çalışma pratiğini ne kadar etkiledi? Ya da yeni açılan ve inisiyatiflere misafirperver davranan bağımsız mekanların ayrıca bir etkisi oldu mu?
Bu konuları ileride açmak istiyoruz. Sizin görüşleriniz neledir? Neden belli bir mekanı olan inisiyatif sayısı İstanbul’da azaldı? İstanbul dışı, özellikle İzmir bu aralar sıkı çalışıyor. Acaba o güzel inisiyatifçiler, o güzel atlara binip İstanbul’dan taşındılar mı? Cevaplarınızı merak ediyorum.
Eleştiri
“Hakan Çınar Otoportre’de sanatçının kendisini bir özne olarak incelemesini ve temsilin, teşhirin, bakışın ötesinde kendi bedenini kanonda konumlandırmasını gerektiren cesur bir yöntem sergiliyor.” Melis Bektaş, Hakan Çınar’ın Otoportre sergisi hakkında yazdı.
Gözde Mualla, Ankara Atölye Ka’da yer alan Yer Parça sergisini yazdı. İlerleyen dönemde Ankara’yı daha çok ele almak istiyoruz.
Kaya Genç, Volkan Aslan’ın Ardışık serisi kapsamında yer alan En İyi Dileklerimle sergisini Artforum’a değerlendirdi. Ardışık serisinin yeni sunumu Fatma Belkıs ve Onur Gökmen’in Belkıs Hanım ile Onur Efendi sergisiyle 9 Kasım’da açılıyor.
Hasan Cem Çal ve Ahmet Kerem Keçeli’nin manifold’a yazdığı Nam June Paik ve Elektronik Zaman-İmge yazısını muhakkak tavsiye ederim. Han Duvarları uzunluğunda olduğu için bir yerlere kaydedip müsait zamanınızda okuyun.
Gündem
İstanbul Tiyatro Festivali’nde bu yıl 14 yerli ve 11 uluslararası yapım fiziksel, çevrimiçi ve kulak tiyatrosu olarak yer alıyor. Festivalden radarımıza giren işlere Gülin Dede Tekin yakından baktı.
Beyza Boyacıoğlu’nu Türkiye’de çok az tanıyoruz. Ancak kendisi Tonita’nın Kulübü isimli prömiyeri MoMA’da yapılan belgesel filmin yönetmeni. Boyacıoğlu uzun süredir Zeki Müren Hattı isimli bir proje üzerine çalışıyor. 2016 yılında Zeki Müren ve Hayaletleri diye şöyle bir röportaj yapmışız mesela. Boyacıoğlu’nun bu yeni çalışması interaktif bir proje, bu kadar uzun sürmesinin sebeplerinden biri de bu. Ancak sona gelindi. Boyacıoğlu filmin son dokunuşlarını gerçekleştirmek için bir destek kampanyası başlattı. Projeye göz atmak için Instagram hesabına, destek kampanyası için de Kickstarter sayfasına bakabilirsiniz.
Belgeselden devam edelim madem. Sanatçı Günseli Baki’yle birlikte Sarı Denizaltı Sanat İnisiyatifi’nin de kurucularından olan Yücel Tunca Sinema Bergama isimli bir web belgeseline imza attı. Hem araştırma açısından, hem de teknik açıdan çok başarılı bir proje. Projeye göz atmak için web sitesine bakabilir, detaylı bilgi edinmek için de Altyazı Fasikül’de Övgü Gökçe’nin Tunca’yla yaptığı söyleşiyi okuyabilirsiniz.
Son olarak da bizden bir haber. Aposto! Digest bu hafta bizi konuk etti. Ben de biraz Argonotlar’ı anlattım.
