Türkiye’nin ilk medya sanatı odaklı uluslararası sanat fuarı Noise_Media Art, 12 Ocak – 21 Ocak 2024 tarihleri arasında İstanbul’u teknoloji, sanat ve müzikle buluşturacak!
Noise_Media Art’ın ilk edisyonunda medya sanatının güçlü isimlerini temsil eden DAM, Kate Vass Gallery, Elektra, Julie Caredda gibi uluslararası galerilerin yanında Art On, Sanatorium, Pilot, Siyah Beyaz Galeri gibi Türkiye’nin önemli galerileri, sanat üretimlerinde geleneksel medyumların dışında üretim yapan ve eserlerinde teknolojiyi yoğun olarak kullanan öncü sanatçıların eserlerini sergileyecekler.
Sanatçı Hande Şekerciler, sanatçı Arda Yalkın tarafından, sanattaki güncel nabzı yakalayan uluslararası bir etkinliğe olan ihtiyaçtan dolayı hayata geçirilen Noise_Media Art, yalnızca davet edilen sanatçı ve galerilerin katılabildiği yapısıyla, ilk edisyonunda medya sanatı alanında tanınmış küratör Dominique Moulon’nun seçkisiyle bir araya getiriyor. Noise, Moulon dışında Fransa’dan medya sanatı konusunda bilinen galerilere de Türkiye Fransız Kültür Merkezi katkılarıyla yer veriyor.
İlk edisyonuyla Kadıköy’ü merkez alan Noise_Media Art 12 Ocak 2024 tarihinde OI_Music Powered by German Legend müzik programıyla Alan Kadıköy’de start verecek. Avangart elektronik müziğin önemli isimlerinden ağırlayacak olan müzik programı, konserlerin yanı sıra, İTÜ MİAM ile birlikte geliştirilen atölye ve konuşma programıyla 14 Ocak 2024 tarihine kadar gün boyu kadar müzik severleri ağırlayacak.
Dünyadan ve Türkiye’den tanınmış galeri ve sanatçıları ağırlayacak olan Noise_Media Art ise 18 Ocak 2024 tarihinde izleyiciyle buluşacak ve 21 Ocak 2024 tarihine kadar, 11.00-20.00 saatleri arasında gezilebilecek. Yakın zamanda restore edilen ve ilk defa bu etkinlik sayesinde İstanbullularla buluşacak olan, eski Mal Müdürlüğü geleceğin Kadıköy Kent Müzesi’nde fuar programına eşlik eden eğitim ve konuşma programları da yer alacak.
Tüm dünyadaki uluslararası sanat etkinliklerinin sorunu olan uzun mesafeli seyahatlerin yanı sıra, medya sanatının sergilenmesi ve üretilmesinin özelinde kullanılan ekran, bilgisayar, ışık kaynakları vb donanımlardan kaynaklanan karbon ayak izi bir soru işareti. Noise, bu sorunu gündeme getirmek, sanatın sürdürülebilirliliğini tartışmak amacıyla önce bir öz eleştiri yapmak gerektiğini düşünerek, başka bir ilke daha imza atarak sürdürülebilir etkinlik danışmanı Bihter Ayyıldız danışmanlığında, 3pmetrics iş birliğiyle tüm etkinliğin karbon ayak izini ölçümlüyor. Etkinlik boyunca Kadıköy Kent Müzesi’nde gerçekleştirilecek ölçümler, daha sonra kamuyla paylaşılacak.
OI_Music Powered by German Legend
German Legend ana partnerliğinde gerçekleşen OI_Music, sanatın müzik ile kesiştiği alanları 12-14 Ocak 2024 tarihleri arasında Alan Kadıköy’de dinleyici/izleyici ile buluşturacak.
Ambient/drone müzikten, deneysel teknoya, elektronik dub’dan elektronik müziğe şekil vermiş proto electronicaya birbirinden farlı bir çok alt türler, tarzların en önemli temsilcilerini İstanbul sahnesinde buluşturacak olan program Kod Müzik kürasyonuyla gerçekleştirildi.
OI_Music, 12 Ocak’ta deneysel-dub teknonun yaratıcılarından Manchester çıkışlı Andy Stott ağırlıklı kariyerinin ikinci döneminden oluşan bir setle açılışını yapacak. Aynı gece endüstriyel müzik, glitch techno gibi müziklerin ses örgülerini, gürültüleri dub, dance hall gibi Jamaika müzikleriyle sound system kültürü üzerinden birleştiren The Bug, nam-ı diğer Kevin Martin İngiltere’nin en kıdemli MC’lerinden Flowdan ile sahne alıp Alan Kadıköy’ün duvarlarını büyük seslerle yıka(ya)cak.
13 Ocak günü elektronik müziğin şekillenmesinde en büyük pay sahiplerinden biri olarak kabul edilen bir gelenek/damar olan deneysel Alman topluluklarından Neu ve Harmonia’nın kurucu üyesi Michael Rother’in yeni grubuyla her İki topluluğun kataloğundan parçaları çaldığı bir performansa şahit olacağız.
14 Ocak Pazar gecesi ise ambient müziğin en büyük yaratıcılarından, minimal teknonun çıkışını ve yayılmasını üstlenen Kompakt şirketinin kurucusu, aynı zamanda görsel sanatçı Wolfgang Voigt deneysel projesi Rückverzauberung’un canlı icrasına tanık olacağız.
Ambient/drone müzikten, deneysel teknoya, elektronik dub’dan elektronik müziğe şekil vermiş proto electronicaya kadar birbirinden farklı birçok alt türün en önemli temsilcilerini İstanbul’da buluşturacak olan OI_Music’in kürasyonunu Kod Müzik üstleniyor. Ana sahnede çalacak Andy Stott, The Bug Ft. Flowdan, Michael Rother, Wolfgang Voigt, İpek Görgün, Taha Kiremitçi, Granül ve Human Scum’a 70 m2’lik ekranda Markus Heckmann ve Ali Demirel gibi dev isimler görselleri ile eşlik edecek.
OI_Music sadece bir konser dizisi değil. Her gün 11’den itibaren uluslararası tanınmış sahip sanatçıların atölye çalışmaları, elektronik müzik kültürü hakkında paneller, belgesel gösterimleri Alman sokak yemekleri, plak- ikinci el elektronik ekipman tezgahları ve onlarca dj’in performansları ile Alan Kadıköy’ü bir elektronik müzik mabedine çeviriyoruz!
Tüm performanslara elektronik müzik ile video sanatçılarını birleştiren canlı görsel performanslar eşlik edecek.
Detaylı program www.noise.ist adresinde!
OI_Emerge
Mey Diageo ve Alan Kadıköy co-partnerliğinde gerçekleşen tüm dünyadan, henüz galeri temsiliyeti olmayan, yükselen genç sanatçıların, son dönem eserlerinden oluşan bir seçkiye yer verdiğimiz OI_Emerge’ün ilk edisyonunda, Türkiye’den Doğa Ünyaylar, Beyza Dilem Topdal, Merve Mepa, Ceren Su Çelik, Kanada’dan Cinzia Campolese, Fransa’dan Ethel Lilienfeld ve İngiltere’den Carlotta Aoun, İspanya’dan Rocio Berenguer eserleriyle yer alıyor.
OI_Talks
Paribu partnerliğinde gerçekleşen OI_Talks programında ise Ars Electronica baş küratörü Martin Honzik, sanatçı Kevin Abosch, ZKM Media Museum’un baş küratörü Bernard Serexhe, sanat yazarı ve Mointclaire State University profesörlerinden Charlotte Kent, DAM direktörü Wolf Lieser, Neural Magazine genel yayın yönetmeni Alessandro Ludovico gibi dünyadan konuşmacıların yanı sıra Türkiyeli tanınmış sanatçı ve sanat profesyonellerinin yer aldığı oturumlar gerçekleşecek.
OI_Focus
İBB desteğiyle Fener Evleri/Haliç Sanat’ta gerçekleşecek OI_Focus, her yıl başka bir ülke, konu, kavram, sanatçı ya da akıma odaklanacak. Bu yılın konusu Kore medya sanatı. Serginin küratörlüğünü Jungmin Cho üstleniyor.
OI_Talks | OI_Education
Çok yönlü bir yapıya sahip olacak şekilde kurgulanan Noise_Media Art, kapsayıcı ve ulaşılabilir olma hedefiyle fuar ve sergilerin yanı sıra, Türkiyeli konuşmacı ve eğitmenlerin yanı sıra dünyadan da önemli isimlerin yer alacağı OI_Talks ve OI_Education programlarını da ücretsiz olarak gerçekleştirecek.
OI_Education programı kapsamında Notch, Noitom Motion Capture, Adobe programları gibi sanatçılar tarafında üretimlerinde sıklıkla kullanılan yazılımlar hakkında atölye çalışmalarına yer verilecek.
OI_Media Art zaman çizelgesi ve etkinlik mekanları:
OI_Music Powered by German Legend @Alan Kadıköy
12 OCAK 2024 CUMA
20:30 – 22:00 Granül (DJ Set )
22:00 – 22:50 Andy Stott Live
23:20 – 00:30 The Bug feat. Flowdan
13 OCAK 2024 CUMARTESİ
20:30 – Taha Kiremitçi (DJ Set) & Ordinaire.x (Visuals)
22:15 – Michael Rother plays Neu! & Harmonia & Solo Works
14 OCAK 2024 PAZAR
20:30 – 22:00 Human Scum ( DJ Set )
22:00 – 22:50 İpek Görgün
23:20 – 00:30 Wolfgang Voigt presents Rückverzauberg
18-21 Ocak 2024
OI_Media Art Fair @Kadıköy Kent Müzesi
Genel İzleyici
18 Ocak 2024
11.00-20.00
Kadıköy Kent Müzesi
19 Ocak 2024
11.00-20.00
Kadıköy Kent Müzesi
20 Ocak 2024
11.00-20.00
Kadıköy Kent Müzesi
21 Ocak 2024
11.00-20.00
Etkinlik Mekanları Hakkında:
Kadıköy Kent Müzesi
İstanbul’un tarihinde önemli bir yere sahip olan Kadıköy; kültürel varlıkları, tarihi kişilikleri, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemine ait yapılarıyla kent belleği için önemli bir hafızaya sahip. İlçenin tarihi ve mekânsal özelliklerinin kaybolmaması ve geleceğe taşınması için çalışmalarını sürdüren Kadıköy Belediyesi, 1938 yılında inşa edilen ve uzun süre Kadıköy Mal Müdürlüğü binası olarak kullanılan yapıyı restore ederek Kadıköy Müzesi’ne dönüştürdü.
Cumhuriyet’in ilk yıllarında inşa edilen ve uzun yıllar bu amaçla hizmet veren Kadıköy Mal Müdürlüğü binası bu yıl Kadıköy Müzesi olarak Noise_Media Art’ın ilk edisyonuna ev sahipliği yaparak kapılarını İstanbullulara açacak.
Alan Kadıköy
Alan Kadıköy, 2016 yılında Kadıköy Belediyesi’nin çağdaş bir kültür tesisi yapma isteği ile tasarım çalışmaları başlamış bir yapıdır. Yapı, tasarımının zamana yayıldığı ve temel ilkelerinin geniş bir katılımla belirlendiği bir sürecin ürünüdür. Projelendirme sürecinde belediye yetkilileri, tiyatro sanatçıları, danışmanlar ve proje ekibi arasında gerçekleştirilen toplantılar ertesinde mekânsal ve altyapısal özellikleri tanımlanmış bir tiyatro yapısıdır.
Tasarım sürecindeki ana yaklaşım, hem zaman içerisinde oluşabilecek her türlü değişime ve farklı taleplere kolaylıkla adapte olabilen esnek bir iç mekan düzenine ve buna eşlik eden güçlü bir altyapıya, hem de zamanın etkilerine karşı dirençli ve dayanıklı bir yapı kabuğuna sahip çağdaş bir kültür yapısı elde edilmesi olarak özetlenebilir. Bir anlamda tiyatro binası, dışarıda zamana karşı durabilen, içeride ise zamanla birlikte değişebilen bir karakter sergilemektedir.
Yapı zemin üzerinde ve altında üçer kattan oluşmaktadır. Zemin üzerinde; giriş terası ve kafenin yer aldığı kolonad, iki salon (bölünebilir salon ve kara kutu tiyatro salonu) ve bu salonlara hizmet veren bir yönde salon önü (giriş holü, fuayeler, tuvalet grupları, vb.), diğer yönde ise salon arkası (kulis, soyunma odaları, hazırlık odaları, depolar, vb.) olarak tanımlanabilecek dört ana bileşen yer almaktadır. Zemin katta, total olarak kullanılabilmesinin yanında hareketli katlanır paneller aracılığıyla farklı boyutlarda mahallere de bölünebilen çok amaçlı salon bulunmaktadır. Birinci katta ise yapının ana mekanı olarak tanımlayabileceğimiz çağdaş tiyatro salonu yer almaktadır. Zemin altında ise kapalı otopark, teknik mahaller, servis ve depo hacimleri bulunmaktadır. Salon arkası ile bodrum katlarda yer alan depo hacimlerini büyük hareketli bir yük platformu birbirine bağlamaktadır.
Yapının ana mekanı olan çağdaş tiyatro salonunun tasarımında, oyuncu-seyirci-mekan arasında kurulabilecek farklı olası ilişki biçimleri dikkate alınmıştır. Söz konusu ilişki biçimlerinin sınırlandırılmadan ve tüm potansiyelleri ile yatayda ve düşeyde ortaya çıkarılmasına imkan tanınması amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda; salon yönsüz kare biçiminde tanımlanmış, oyunculara salonun etrafında iki farklı kotta 360 derece dolaşım ve salona erişim imkanı veren mekânsal düzen önerilmiş, esnek kullanımı destekleyen hareketli koltuk düzeni ve çeperde konumlandırılan depolama hacimleri ile birlikte akustik, sahne mekaniği, ışık, ses ve görüntü konularında farklı seçeneklere bağlı olarak oluşturulmuş güçlü bir altyapısal sistem tesis edilmiştir.
Aktarılan özelliklerine bağlı olarak yapının, uzun süre birçok etkinlik kapsamında kesintisiz hizmet vereceği varsayılmış; uzun ömürlü ve kalıcı olması yönünde bir anlayış çerçevesinde yapı kabuğu ile ilgili malzeme kararları ve detay ilkeleri belirlenmiştir. Bu bağlamda dayanıklı ve bakım gerektirmeyen malzemelerden pres tuğla, titanyum çinko ve prekast beton tercih edilmiş ve detay çözümleri üretilmiştir.
Alan Kadıköy özetle, yerel yönetim tarafından üretilmiş, özellikle sahne sanatlarına ev sahipliği yapacak, sanatçılara özgürce teatral mekanı düzenleme imkanı veren ve altyapısal anlamda üst düzey donanıma sahip dayanıklı bir hangar yapısı olarak nitelenebilir.
Yeldeğirmeni Sanat
Yeldeğirmeni Sanat’ın binası, Sainte-Euphemie Ortaokulu’nun bir parçası olan Notre Dame du Rosaire Kilisesi olarak inşa edilmiştir.İstanbul’un Kadıköy İlçesinde Haydarpaşa mevkiinde,Yeldeğirmeni semti adıyla da anılan Rasimpaşa Mahallesi’nde,Taşlıbayır ve İskele Sokaklarının kesişimin de yer almaktadır.
Sainte -Euphemie Ortaokulu kompleksi, özgün durumda manastır,kilise ve okul binası olmak üzere üç birimden oluşuyor.Manastır ve kilise bodrum üzerine 3 kat halinde,yığma olarak inşa edilmiştir.Kilise yapısının girişinde “Eglise N.D.Du Rosaire”,”Notre Dame Du Rosaire Kilisesi” ifadesi dikkat çekmektedir.Yapı ile ilgili BOA’DE bulunan çizimlerden birisi üzerinde küçük ölçekli kilise yapıları için kullanılan “Chapelle” (Şapel) ifadesi de yer almaktadır.Yapının mimarı ile ilgili kesin bir bilgiye ulaşılamamış olmakla birlikte yapının lise arşivindeki çizimlerin kopyalarında “E. Girije” olarak okunabilen imza dikkat çekmektedir.Bununla birlikte kilisenin mimarının kendisine yapısal olarak çok benzeyen ve 1894 yılında inşa edilmiş olan St. Joseph Lisesi bünyesindeki kilisenin mimarıyla aynı kişi olabileceği düşünülmektedir. St. Joseph Lisesi bünyesindeki kilisenin mimarı Perpignani, Michelini ve mühendis Augier gibi isimler anılmaktadır.
Okulun 1911 yılında geçirdiği yangın sonucunda, manastır ve kilise bölümleri büyük ölçüde,okul binası ise kısmen hasar görmüştür.O dönemin Fransa Hükümeti onarımı üstlenmiştir.Bahçenin kuzeyine yerleşmiş okul binası,1935 yılında Maarif Vekaleti’ne (Milli Eğitim Bakanlığı) devredilmiştir.1950 yılına kadar 3.Orta Mektep adıyla anılan okul,daha sonra Kemal Atatürk Lisesi adıyla anılmaya başlanmıştır.Kilise, 1980’li yıllarda spor salonu olarak kullanılmaya başlanmış,1999 depreminin ardından tahliye edilmiştir.
19. yüzyıl Tanzimat rejiminin getirdiği haklar sayesinde inşa edilen ve tarihsel mimarlık anıtı olan eski Fransız Kilisesi Kadıköy Belediyesi tarafından 2013 yılında kamulaştırılarak restore edilmiştir. Sanat Merkezi olarak hazırlanan binanın her iki katında da; konser, tiyatro, konferans, toplantı gibi etkinliklerin gerçekleştirilmesi planlanmıştır. Yeldeğirmeni Sanat etkinliklerine 14 mart 2014 tarihinde başlanmıştır
Fener Evleri/Haliç Sanat
18. yüzyıldan günümüze miras kalan Fener Evleri’ne bakarak o dönemler İstanbul’un sosyo-kültürel hayatında bazı değişimlerin yaşandığını ve bununla paralel olarak yapı alanlarında yeni üslup arayışlarının gerçekleştiğini anlaşılıyor. Bu arayışın bir sonucu olarak karşımıza çıkan ve 18. yüzyıl İstanbul sivil mimarisinde önemli bir yer tutan Fener Evleri, yapı alanındaki yeni biçimlerin bir örneği olarak yorumlanıyor.
Genellikle iki ya da üç katlı olan Fener Evleri; taş-tuğla almaşık duvarları, kemerli-şebekeli pencereleri, profilli taş konsollar üzerinde yükselen çıkmaları ve kirpi saçaklarıyla belirginleşen cephe özellikleriyle öne çıkıyor. Servis mekânlarına ayrılmış az açıklıklı zemin katlar ve bazen de ara katlara rastlanan bu evlerde üst katlar, esas yaşamın geçtiği mekânlar. Üst katlarda, merdivenin açıldığı bir sofa ile boyutları, iç dekorasyonu ve özellikle de tavanıyla etkileyici bir mekân olan evin “baş odası” yer alıyor.
Fener Evleri’ni iki grupta incelemek mümkündür. İlk grubu oluşturan evler iki katlı ve çok mekânlı plan özelliği gösteren yapılar. Konumlanma özelliği olarak mevcut parsel sınırları içinde bağımsız yerleşim düzeninde ve mekânsal kurguları nedeniyle de konut işlevini yerine getirebilecek nitelikte. İkinci grup ise yine iki katlı olmakla birlikte her katta tek mekân özelliği gösteren planlamaya sahip. Evler, bağımsız konumları sebebiyle “hariciye” yani “dış kabul odaları” işleviyle de kullanıldı.