1984 yılının Şubat ayından bu yana içerisinde birçok sanatçı, sergi ve yapıtın yanı sıra her biri ayrı değerde an, anı, kişi ve hikâye biriktiren Galeri Siyah Beyaz, 2023-2024 sezonu itibariyle 40. yılını kutluyor.
Galerinin “Siyah Daha da Beyaz” isimli 40. yıl sergisi 11 – 16 Mart 2024 tarihleri arasında Pazar hariç her gün 11.00-19.00 saatleri arasında Galeri Siyah Beyaz’da ziyaret edilebilir.
Galeri Siyah Beyaz 40. yılını kutlamak için aynı zamanda sezon boyunca sanatçı eşleşmelerinden oluşan sergiler dizisi hazırladı. Bu sergilerin üretim sürecinde eşleşen her iki sanatçı, zamanlarını ve mekanlarını birbirleri ile paylaşıyor. Tüm bu paylaşımlar, eşleşen sanatçıların imgeleri, renkleri, malzemeleri ve kelimeleri üzerinden ortak bir üretim olarak izleyici ile buluşuyor. Bu ortak çalışmaların oluşturduğu düşünsel ve fiziksel bir aradalık farklı ilişkilenmeleri de beraberinde getiriyor. İlk günden bu yana galerinin her anına tanıklık eden kuşaktan galeriye henüz dahil olan genç sanatçılara kadar farklı eşleşmelerin yer aldığı 40. yıl, yeni karşılaşmaların ve hikayelerin başlangıcı oluyor.
Sezon boyunca gerçekleşecek sergiler
Sinan Logie – Hayri Şengün 22 Eylül – 21 Ekim 2023
Ebru Döşekçi – Seçkin Pirim 27 Ekim – 25 Kasım 2023
Yılmaz Aysan – Ela Cindoruk 1 Aralık – 30 Aralık 2023
Alev Ermiş Mavitan – Bihrat Mavitan 5 Ocak – 3 Şubat 2024
Günnur Özsoy – Nevzat Sayın 9 Şubat – 2 Mart 2024
Ardan Özmenoğlu – Gökhan Tüfekçi 22 Mart – 27 Nisan 2024
Ali Kotan – Murathan Özbek 3 Mayıs – 1 Haziran 2024
“Siyah Daha da Beyaz” sergisinde yer alan sanatçılar: Ahmet Elhan, Alev Mavitan, Ali Kotan, Ardan Özmenoğlu, Argun Okumuşoğlu, Bedri Baykam, Beril Ateş, Bente Christensen-Ernst, Bihrat Mavitan, Daniele Sigalot, Ebru Döşekçi, Ela Cindoruk, Emre Zeytinoğlu, Erdağ Aksel, Esat Tekand, Fırat Engin, Figen Cebe, Gökhan Tüfekçi, Gülsün Karamustafa, Günnur Özsoy, ha:ar, Hayri Şengün, Kezban Arca Batıbeki, Kirkor Sahaoğlu, Mehmet Ulusel, Murathan Özbek, Nazan Pak, Nevzat Sayın, Nihat Kemankaşlı, Seçkin Pirim, Sıtkı Kösemen, Sinan Logie, Suha Özkan, Tayyar Melih Görgün, Yılmaz Aysan
“İçerisine, yanına, altına, üstüne yüklenen tüm anlam ve duygularla birlikte siyah ve beyaz, 84 baharının Ankarasında bir araya gelir. Bu, öyle sıradan bir birliktelik olmaz. Kökü, dalları, meyvesi, doğası, sanatçısı ve emekçisi ile iş birliği halindedir. İçerideki işleyişin öncesinde mekân, şöminenin taşı ile çıkar yola. Ne kadar gündelik değil mi. Sıcak, samimi ve kapsayıcı, köşeleri olmayan bir başlangıç. Tüm yol boyunca topladıkları anlar mekânın duvarlarında izlenir. Alt katın siyah kapısı ile üst katın beyaz kapısı açıldıkları günden bu yana pek çok diyaloğa dahil olur. Zili yoktur bu kapıların, tokmağa dokunmanız gerekir çalmak için ve daha kapıdayken siyaha ya da beyaza temas edersiniz. İçeriye girdiğiniz an ise mekânın ve zamanın arşivi karşılar. Duvardaki her fotoğraf karesi zaman yolculuğu yaparmışçasına kendisine bir adım daha yaklaştırır sizi. En baştaki çekirdek ailesine eklenen her yeni üyesiyle çoğalır. Topladığı tüm anlar ile genişleyen mekân, geçmişinden referans alarak zamanın getirdiğinin peşine düşer. Onu izler, araştırır, tartışır, sorar ve ona dahil olur. Kendi zamanını her gelen yeniyle genişletir, büyütür, keşfeder. Bu da Siyah Beyaz’ı dinamik, hareketli ve canlı bir mekân haline getirir. Bulunduğu mahalleyi, kenti, ülkeyi aşan Siyah Beyaz, yaşayan bir organizma gibidir.
2023 Ankarası Cumhuriyetin 100. yılına tanıklık ederken siyah beyaz şömineli galeri 40. yılına doğru yol alır. Ne kent o 40 yıl önceki kent ne insanlar o dönemdeki insanlar ne de sistem o dönemdeki gibidir artık. Şömine olduğu yerde durur fakat sanat gibi zaman da çok değişmiştir. Doğayı taklit etmenin ötesine çoktan geçmiş olan sanat, güncel olana verilen reaksiyonları yakalar, tıpkı yaşam gibi. Coğrafi ve yaşamsal olarak konumlar değişse de geniş bir perspektifken baktığımızda aynı coğrafyanın aynı zamanında yaşayan insanlar olarak benzer şeylere maruz kalırız. Bu da gördüğümüzün ötesinde hissettiğimiz siyahı ve beyazı algılayışımızı, yani duygulanımımızı etkiler. Kimi zaman siyah kimi zaman beyazdır durumlar, olaylar, olgular ve yaşam. Bazen de aynı anda eşit derecede hissedilir siyah ve beyaz. Karanlık ya da aydınlığın ötesinde yaşamın kendisini temsil eder. Geçmişinden referans alarak bugüne bakan Siyah Beyaz, içinde yaşadığımız bu zamanı Siyah Daha da Beyaz metaforu ile yeniden kodlamak üzere sanatçılar ve katkı koymak isteyen herkes ile yoluna devam ediyor.” (Gözde Mulla’nın kaleme aldığı sergi metninden alıntıdır.)
