Connect with us

Ne arıyorsun?

Argonotlar

Eleştiri / İnisiyatifler & Bağımsızlar

Zamanda asılı bir hatıra: Bordo Bina

Segah Atay’ın kent tarihini yansıtan dokusunu koruyarak bağımsız bir sanat mekânına dönüştürdüğü Bordo Bina, “Geçici Olarak Kalıcı” adlı sergiyle kapılarını kapatıyor. Atay sergide mekânla kurduğu duygusal bağ üzerinden, geçiciliğin hafızada bıraktığı izlere odaklanıyor.

Birlikteyken Sessiz; yerleştirme; değişken boyutlar; kağıt hamuru, tekstil; 2025; Fotoğraflar: Saygın Mavinil

Çanakkale’nin eski Yahudi mahallesinde yer alan, zamana direnen bir yapı… Bordo Bina adıyla yıllardır bağımsız sanat üretimlerine alan açan bu taş ev, yalnızca fiziksel bir mekân değil; aynı zamanda kentin kültürel belleğinde de yer etmiş bir buluşma noktası. Çanakkale Bienali’nin sergi ve etkinliklerine evsahipliği yapmış, şehrin önemli sanat mekânlarından biri olarak 2018’den bu yana hafızalarda yer ediyor. Ancak Bordo Bina, kaderine terk edilmiş bu yapının özgün kimliğini ve hafızasını koruyarak bağımsız bir sanat mekânına dönüştüren Segah Atay’ın “Geçici Olarak Kalıcı” başlıklı sergisiyle 21 Temmuz’da kapılarını kapatıyor.

Bordo Bina’nın dışarıdan görünümü

Atay’ın uzun yıllar yaşadığı ve kendine yuva bildiği mekânla kurduğu duygusal bağ, “Geçici Olarak Kalıcı”yı da doğal olarak herhangi bir sergi olmaktan çıkarıyor. Merve Şendil’in küratoryal yönlendirmesiyle hayat bulan sergi, Atay’ın yıllardır mekâna dair biriktirdiği imgeleri ve iç sesleri görünür kılma girişimiyle örülüyor.

Bachelard’ın dediği gibi, “Ev ayrıcalıklı bir varlıktır” ve bu sergide eve dair sanatçının kişisel geçmişine ait görsel notların yanı sıra evin içinde biriken, belleği şekillendiren, korunmaya ve hatırlanmaya değer iç manzaralar sunuyor.

Bordo Bina’nın odalarından birinde sanatçının mekânla kurduğu bağları ve hafıza katmanlarını yansıtan sergi, karışık teknik desenler ve kâğıt hamurundan figürlerin yer aldığı bir akşam yemeği yerleştirmesinden oluşuyor.

Yine Bachelard’ın Mekânın Poetikası’ndaki sözlerine kulak verirsek; “Kuşkusuz, ev sayesinde anılarımızın büyük bir bölümü yerleşecek bir yer bulur; hele de ev biraz karmaşıksa, mahzeni ve tavanarası, köşe bucağı ve koridorları varsa, anılarımız da niteliği gittikçe belirginleşen sığınaklar edinir.” Sergide de anıların dokunulur hâle geldiği kırılgan ama güçlü bir alan kuruluyor. Atay’ın eserlerindeki mekân temsilleri iç içe geçmiş duvarlar, unutulmuş eşyalar, durgun figürler ve boşluklarla örülmüş sahneler izleyiciyi yalnızca geçmişe değil, içsel bir yolculuğa da davet ediyor. Sergi, gerçeküstü atmosferiyle bir oyun alanını çağrıştırsa da tekinsiz sahneler, masalsı karakterler aracılığıyla bir hayal alemini yansıtıyor.

İçi Dışı Kendisi, kağıt üzerine karışık teknik, 2025

Atay’ın İçi, Dışı, Kendisi adını taşıyan ve beş parçadan oluşan desen serisi, Bordo Bina’nın beş odasına tekabül ediyor. Mevsim Karanlık adlı dörtlü seride ise mevsimler üzerinden fayda-zarar ilişkisi sorgulanıyor. Bir mekâna ne kattığımız ve o mekânın bize ne sunduğu üzerine kurulu bu anlatı, zamanla birlikte şekillenen duygusal katmanları görünür kılıyor. Maaile isimli iş ise bireysel belleğin kolektif olanla kesiştiği bir duygu zeminine oturuyor.

Bir yemek masası etrafında iki hayvan figürünün yer aldığı Birlikteyken Sessiz adlı yerleştirmeyse sergi mekânının merkezinde konuşlanıyor. Bu yerleştirmede zaman yalnızca figürler için donmuş gibi görünüyor. Oysa masanın üzerindeki yaşam, sinek sesiyle birlikte sürmeye devam ediyor. Sessizliğin içine sızan bu küçük ama rahatsız edici detay, izleyiciye hem görsel hem de işitsel bir çağrışım sunuyor.

“Geçici Olarak Kalıcı” yalnızca bir sergi başlığı değil, aynı zamanda mekânın, kimliğin ve hatıraların çelişkili doğasına dair bir sorgulama. Sergi, bir yandan sanatçının emekle dönüştürdüğü mekânla bir tür vedalaşması olsa da bir yandan da geçici olanın içindeki birikimi ve hafızayı görünür kılmasıyla yeni başlangıçları imliyor.

İsimsiz 1-2, kağıt üzerine karışık teknik, 2025

İlginizi Çekebilir

Söyleşi

Çanakkale Bienali’ni düzenleyen CABININ ekibinin konuk sanatçı programı StudioMAHAL açıldı. CABININ’den Seyhan Boztepe ve Deniz Erbaş ve projenin yapısal destekçisi Bor Sanat sanat danışmanı...

Eleştiri

Uras Kızıl, 9. Çanakkale Bienali'ni zaman kavramı üzerinden değerlendiriyor.

Eleştiri

2008 yılından beri CABININ-Çanakkale Bienali İnisiyatifi tarafından gerçekleştirilen, 8. edisyonuyla "Birlikte nasıl çalışırız?" sorusundan yola çıkan bienali Nergis Abıyeva ve Uras Kızıl birlikte değerlendirdi.

Gündem

Beraber üretmeyi, ortaklaşmayı ve birlikte işe koyulmayı gündemine aldığı kadar “birlik” olamamanın nedenlerine, insanın "birlikte yaşama" zorunluluğuna da eğilen 8. Çanakkale Bienali’nden notlar.