Connect with us

Ne arıyorsun?

Argonotlar

Gündem

Ankara Mart-Nisan sergi rehberi

Önümüzdeki günlerde Ankaralı sanatseverlerle farklı mekânlarda buluşacak ve halen devam etmekte olan sergileri rehberimizde bir araya getirdik.

İcra ve Zarafet Sergisi, Burçak Bingöl, Descent - Grow, 2019.

Solo sergiler

Acil Toplanma Yerinden Manzaralar / Seval Şener
08 Nisan – 5 Haziran, Galeri Vitrin / Goethe-Institut Ankara

Sergi, 2013 protestoları sırasında göstericiler için önemli bir nokta haline gelen Goethe-Institut’un bulunduğu geçitten yola çıkarak bir araya gelmenin toplumsal anlamına dair estetik yaklaşımlar sunuyor. Pratiğinde (resimde ve heykelde) yüzey, derinlik, perspektif gibi kavramlar üzerine yoğunlaşan sanatçı, Galeri Vitrin’de mekana özgü bir bütün oluşturarak, bir arada bulunma ve toplumsal karşılaşmaları bu kavramlardan yola çıkarak geliştirdiği teknikler aracılığıyla irdeliyor.

Aile Cüzdanı – Livre de Famille / Asya Leman
01-08 Mart, Ka Atölye

Asya Leman, Suretler, Vesikalık Kolaj, 35x50cm, 2020-2021.

Ütopik veya hayal ürünü bir resmiyet enstrümanı olarak bürokrasi: Kes, biç, sök, dik, işle, nakşet, yapıştır, birleştir, yerini değiştir, dağıt, çoğalt, damga vur…

Sanatçının performans videosuna eşlik eden, Araç Gereçler başlıklı 3 el işlemesi kanaviçe nakış, Suretler başlıklı fotoğraf kolajı ve Asal Belge başlıklı cut-up şiirden oluşan Aile Cüzdanı yerleştirmesi kadını, bir erk’ten bir diğerine nakletmeyi resmileştiren bürokratik işlemleri ve kültürel işaretleri ters yüz etme çabasıdır. Hem evlilik kurumunun hem de bürokrasinin bireyi tasnif etme biçimini düzensiz sesler eşliğinde kesip-yapıştırarak, nakış işleyerek sonun sabitliğini, değişmezliğini bir oyuna çevirip resmî belgenin taşıdığı anlamı bozmaya çalışır.

Füsun’un Kadınları / Füsun Kavalcı
26 Şubat- 26 Nisan, Çankaya Belediyesi Fikret Otyam Sanat Merkezi

Kadın; ne hisseder! Ne düşünür! Neye isyan eder! Ne var eder! Ne yaşar! Kadın kimdir? İşte Füsun’un Kadınları bunu anlatıyor. Yaratım gücünü; “Çağlar boyu kadınlardan ben en çok Anadolu kadını olmak isterim. Beyni ve bedeni açık, aklı ve duyguları özgür, gönlü cömert ve fedakâr, vefakâr, cefakâr” diyerek estetik bir şekilde ifade ediyor.

Bozulan Simetri / Refa Emrali
11 Mart – 3 Nisan, Ka Atölye

Refa Emrali, Bozulan Simetri, Seramik, 18x10x10cm., 2022.

Sahip olduğumuz bedenlerimiz istem dışı cerrahi müdahalelerle değişime uğrayabilir. Değişim sadece fiziksel yapıyla sonuçlanmaz; bedenin algılanışı, kimlik, zihindeki algılar da artık değişmiştir. Daha önce dikkate alınmayan bedenin örtüsü kaldırılmış, tam, eksiksiz figür dağılmıştır. Açılan örtü, içeriden çıkarılanın izi, bedenin içerisi ve dışarısı arasındaki ayrım, sınır çökmeye başlamıştır. Parçalanma, kesik, bedenin teşhiri travmayı kaçınılmaz kılar. Sanatçı, bedenin müdahale gören, kesik oluşan, simetrisi bozulmuş organını ödünç almış, sanat yoluyla yaratılan her yeni formda yeniden sınamıştır. Verili bedenin yazgısı fragmanlarla kendi kalıntılarına feda edilmiş yeniden tasarlanmıştır. Karşıt olduğu kadar birbirini tamamlayan ikili yapı, hayatın sanata dönüşmesine tanıklık eder.

Grup sergileri

Kadınlık ve Sürdürülebilirlik
09-27 Mart, Cermodern

İsviçre-Türkiye sanat projesi ‘’Kadınlık ve Sürdürülebilirlik’’, sürdürülebilirliğin öncelikli durumunu sanat aracılığıyla kadın bakış açısından ele alıyor.

Bu kültürlerarası özgün proje için, İsviçre’den sanatçılar, Talaya Schmid, Aglaia Haritz ve Patricia Jacomella ve Türkiye’den sanatçılar, Gözde İlkin, SENA ve Ecem Yerman, sanatsal bir etkileşim ve sanat üzerine konuşmalar, atölyeler, performans, açık oturumlar ve CerModern’de sergilenecek işlerin üretim süreci için Ankara’da bir araya geliyor. Sanat, feminizm ve çevresel konulardaki kilit isimleri bir araya getirecek olan bu sergi 8 Mart 2022 Dünya Kadınlar Günü’nde açılacak.

Farklı jenerasyonlardan feminist sanatçılar arasında bu diyalog sürecinde aşağıdaki sorular irdelenecek: Daha adil ve sürdürülebilir bir gelecek için sanat ve kadınlar neler yapabilir? Şimdiye kadar birbirinden bunca ayrı düşmüş doğa ve kültür, birey ve topluluk, bilginin farklı disiplinleri, rasyonalite ve bilinçliliğin diğer türleri yeniden nasıl bir araya getirilebilir? Sanatsal projeler vasıtasıyla yeni ağlar ve bağlantılar nasıl yaratılabilir?

Bu sanat projesinin uygulanmasında birbirinden öğrenme, atölyelere katılımın sağlanması ve sürdürülebilirlik konularında uzman kişilerle iş birlikleri kurulması gibi sürdürülebilir metotlar bilinçli olarak kullanılacaktır. ‘’Kadınlık ve Sürdürülebilirlik’’ ayrıca kendi üretim koşullarını da sorguluyor, yerel olarak hareket ediyor ve kaynakları koruyor. Bu proje; çeşitli karşılaşmaların, farklı gruplar içerisinde birlikte öğrenmenin, birlikte çalışma olanaklarının ve işbirliklerinin önünü açarak, beraber yeni hikayelerin yazılmasını sağlamak ve sürdürülebilirlik konusunu kesişimsel, insan-merkezci olmayan ve disiplinleri-aşan farklı bakış açılarını yeniden düşünmek, vurgulamak ve geliştirmek için fırsat yaratacak bir deneysel süreç olarak tasarlandı. Serginin küratörlüğünü ise Carole Kambli ve Burçak Yakıcı üstleniyor.

İcra ve Zarafet
11 Mart – 17 Temmuz 2022, Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi

İcra ve Zarafet Sergisi, Elif Uras, Tornacılar, 2021.

Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi, Derya Yücel küratörlüğünde İcra ve Zarafet sergisini ağırlıyor. Sergi, 20 güncel sanatçının farklı medyumlardaki üretimleri ile Erimtan Müzesi’nin Roma, Urartu, Hitit ve Bizans dönemlerine ait arkeoloji koleksiyonu arasında bağlamsal bir ilişki kurmayı amaçlıyor. İcra ve Zarafet, gelenek-güncel, sofistike ve gündelik, bireysel ve kamusal, sanat ve hayat gibi ayrımların ötesinde, düşüncenin ve icranın, sanat ve zanaatin birbirlerine bulaştıkları o zarif yaratıcı alanda vuku buluyor. Sanatın zanaat, sanatçının zanaatçı, estetiğin işlev üzerindeki zaferi olarak yazılmış bir sanat tarihinin günümüzdeki anlamını sorgulayan sergi; sanatın toplumsal, politik, estetik ve eleştirel bağlamda çok yönlü düşünsel anlatımı ile ortaya çıkardığı formlar arasındaki yaratıcı ilişkiye odaklanıyor.

Sergide sanatçılar Alev Ebuzziya, Ahmet Doğu İpek, Ayça Telgeren, Azade Köker, Berk Güntürk, Berkay Tuncay, Burçak Bingöl, Deniz Ezgi Sürek, Eda Gecikmez, Elif Uras, Hacer Kıroğlu, Hakan Çınar, Huo Rf, Hüseyin Aksoy, Mert Özgen, Necla Rüzgar, Oddviz, Rasim Aksan, Selçuk Artut, Yasemin Özcan’ın işleri yer alıyor.

İcra ve Zarafet sergisi Pazartesi hariç hergün 10:00-18:00 saatleri arasında Erimtan Arkeoloji ve Sanat Müzesi’nde ziyaret edilebilir. Sergi kapsamında çocuk ve yetişkin atölyeleri, söyleşiler, küratör eşliğinde rehberli turlar gerçekleşecektir.

Genç Dalga
09 Şubat – 31 Mart, Zülfü Livaneli Kültür Merkezi Mutluluk Sergi Salonu

Arka arkaya, üç dalga şeklinde planlanan sergiler, Ankara ve yakın çevresinde yaşayan/yaşamış, öğrenim gören/görmüş genç sanatçıların üretimleri üzerine odaklanmaktadır. Esin kaynağı tükenmeyen sanatçıların sahne aldığı, var ettiği çalışmalar; “Genç Figür”, “Genç Soyut”, “Genç Boyut” olarak adlandırılan üç sergide yer alıyor. Sergiler; içinde bulunduğumuz yüzyılda genç sanatçılarca, izinin sürülmesini ve tercih edilmesini irdelerken, sanat tarihinde figüre karşıt ortaya çıkan ve nisbi olarak daha yeni bir tavır takınan konuları ele almaktadır. Gençlerin, genç ve dinç bakışlarından süzülen figürler, soyutlanan ve renklenen, zenginleşen ve boyutlanan eserler, izleyiciler ile karşılamayı bekliyor. Genç ressamların üç farklı alana yoğunlaşan sergileri, birbirini takip eden üç farklı tarihte izleyicilerle buluşuyor.

Genç Figür Sanatçılar: Maria Roza Acar, Ahmet Ağıllı, Elif Beyaz, Ramazan Can, Emre Çalış, Lale Durak, Arzu Eş, Fatih Kahya, Kazım Şimşek, Mustafa Yılmaz.

Genç Soyut Sanatçılar: Behiye Arat, Özlem Can, Nejbir Erkol, Ege Kafalı, Yasemin Kaplan, Zülal Kaplan, Elif Mengüş, Elifnur Okta, Seda Tezcan, Yaren Yıldız.

Genç 3. Boyut Sanatçılar: Merve Akçay, Ceren Badı, Medine İrem Dokumacı, Serap Güzel, Gökçe Kayık, Vesile Kaynak, Kadir Özçelik, Damla Yalçın, Doğancan Yıldırım, Sadık R, Yılmaz

SUS BARBATUS!
12 Mart – 3 Nisan, Tosca Art&Design

Sergide SUS BARBATUS! üçlemesinin içinde yer alan Selin Saygılı’nın illüstrasyonları ve yazar Faruk Duman’ın romanı yazma sürecindeyken çizdiği resimlerle bir araya geliyor.

“SUS BARBATUS!” doğanın tahrip edilmediği, ütopyaların diriliğini koruduğu, emeğin ve adaletin saygınlığını yitirmediği, masumiyetin egemen olduğu zamanların romanı. Üçlemenin ilk kitabı, çetin kış koşullarında geçen ürkünç olaylarla ilerliyordu. 2018’de yayımlanan roman, aynı yıl Orhan Kemal Roman Armağanı ile Cevdet Kudret Roman Ödülü’nü almıştı. Üçlemenin kısa süre önce yayımlanan ikinci kitabı “SUS BARBATUS! 2”de ise bahar mevsimi bütün görkemiyle gözler önüne seriliyor. Arka planı oluşturan siyasal olaylar iyice belirginleşerek hız kazanıyor. Son kitapta mevsim yaza dönüyor ve üçleme 12 Eylül darbesiyle sona eriyor.

Devam edenler

Görülmez / Rezzan Gümgüm
22 Ocak – 27 Mart, Galeri Vitrin, Goethe Institut Ankara

Rezzan Gümgüm, kişisel ve toplumsal deneyimlerden yola çıkarak mekâna özgü performansında “görünmezlik” kavramını bedeni aracılığıyla araştırır. Galeri Vitrin, kendine özgü yapısıyla özel ve kamusal alan arasında geçişli, çok bakışlı bir bağ kurar. “Görülmez” performansı görmenin bedenle olan ilişkisinin yanısıra bakış açılarının görmeye olan etkisi ve etkileşimi üzerinde durur. Performansın izleri Galeri Vitrin’de bir yerleştirmeye dönüşür. Bizi her gün yaşadığımız duygularla ve kendi yansımalarımızın sessizliğinde gizlenen cephelerle yüzleştirir, görünmezlik deneyimlerini hatırlatır. Görülenin, görülmeyenin, görülmesi istenmeyenin kontrolünü elinde bulundurmanın oyununa çağırır.

İşte Şimdi Taçlandık // Ahora Estamos Coronados / Cemal Akyüz
19 Şubat-6 Mart, Tosca Art&Design

Yer altında başlayan resimlerime, pandemi döneminde de hiç bir şey olmamış gibi devam ettim. Kendi yaptığım işlere sanat adını vermek istemiyorum, ben sadece ekmeğin bana ait olan tarafını yağladım.

Hareket etmeyi de bırakmadım, ancak bize bahşedilen hareketin aslında hedonistik bir koşu bandı olduğunu da unutmadım.

Belirsizlik çılgın bir şey, ancak ne olursa olsun bir son değil, olan olduktan sonra da yapacak bir şeyler mutlaka vardır, gelecek adımı ve nasıl ilerleyeceğimizi ya da nerede duracağımızı hep birlikte düşünelim.

Yokai Geçit Töreni – Japonya’dan Doğaüstü Varlıklar
16 Şubat – 14 Mart, Doğan Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi Füreya Koral Sergi Salonu

Bu sergi, Japon yokai (folklorik hayali doğaüstü varlıklar) kültürünü, resimli parşömenler ve nishiki-e (çok renkli japon ahşap baskısı) eserlerin yanı sıra oyuncaklar ve filmlerin de dâhil olduğu çeşitli vasıtalar aracılığıyla tanıtmayı hedefliyor. Japon yokai’leri de çeşitli masallarda bu tür doğaüstü güçleri ifade eden, insanlarda şaşkınlık ve korku uyandırmaya hizmet eden karakterler olarak ortaya çıkmış. Daha sonra yeni bilim ve teknolojilerin gelişmesi ile birlikte insanların yaşamlarında değişiklikler meydana gelmesiyle yokai giderek daha az korkulur hale geldi ve daha çekici, dostane bir varlık olarak görülmeye başlandı.

Sergi yokai kültürünün popülerleşmesine odaklanıyor ve ziyaretçileri yokai’lerin gizemli dünyasına girmeye ve bu dünyayı keşfetmeye davet ediyor.

Zıt / Kirkor Sahakoğlu
28 Ocak – 12 Mart, Siyah Beyaz Galeri

Ankaralı sanatseverlerle ilk kez buluşan Kirkor Sahakoğlu, bu sergisinde birbirine tezat oluşturan fikir ve kavramları bir araya getiriyor. Bu düşünce ve kavramların önce çatıştığı sonra birliktelik oluşturduğu eserleri rastlantısal bir şekilde bir araya geliyor. Sahakoğlu, farklı renk paletlerinde boya katmanlarının üç boyutlu ve plastik etkisinin öne çıktığı soyut resimlerinden oluşan sergiyi ‘’Siyah ile beyaz, soğuk ile sıcak, bilinç ile bilinçaltı veya kurgu ile rastlantısal kadar “zıt” fikirlerin korkmadan, öylesine, her şeyi kendi akışına bırakıp o muhteşem birlikteliğe kavuştuğu bir sentez bu.’’ sözleriyle anlatıyor.

Derleyen: Gözde Mulla

İlginizi Çekebilir

Duyurular

border_less ARTBOOK DAYS’in altıncı edisyonu, bu sene 3–5 Mayıs tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ev sahipliğinde gerçekleşiyor.

Söyleşi

Larissa Araz ile Versus Art Project'te gerçekleşen “In Hoc Signo Vinces” sergisi üzerine konuştuk.

Eleştiri

Gizem Akkoyunoğlu'nun Sanatorium'da gerçekleşen "Kudretin Silüetleri" sergisini Oğuz Karayemiş değerlendirdi.

Söyleşi

Kundura DocLab vesilesiyle İstanbul’a gelecek olan Rabih Mroué ile dünya ahvalini, tiyatro ve performans ilişkisini ve İstanbul’la bağını konuştuk.