Orhan Cem Çetin fotoğraflarıyla, hayata dair soruları etrafında, izleyicisi ile arasında sezgisel bir diyalog inşa ediyor. Dikeni ayıklanmadan yenemeyecek bir kaktüs meyvesi gibi hayatın karamsarlığını kendinden menkul sayıp, ondan lezzet çıkaracak olanın biz olduğumuzu ima ediyor. Sanatı, insanın kendisiyle baş etmenin icadı ve yakından bakmanın türlü yolundan biri olarak görünür kılıyor.
“Sahne Arkası” sergisi, sanatçının işlerini ilk kez göreceklerle yeni bir karşılaşma, onu takip edenler için geçmiş yapıtları ile ilişkiler kurulabilmesine açık, ürettiği estetik dil ve kavramların herkesin anlam dünyasında karşılıklarını bulmaya davet eden bir nitelik taşıyor. Üretim sürecine farklı safhalarda tanıklık edenler içinse çeşitlilik taşıyan bir kavrayışın kurulmasına fırsat veren yapıtlardan oluşuyor.
Sergi, Orhan Cem Çetin’in farklı dönemlerinde ürettiği, görülmemiş ve yeni işlerden oluşan serilerin birer karması olma özelliğini taşıyor. Herkesin hayata dair tanıklığının başka katmanlarını bulabileceği bir deneyim olarak, ipuçlarını izleyenleri bir oyuna davet ediyor. Bu oyunun temel kurallarından biri görmeye dair alışkanlıklarımızı gözden geçirmek. Fotoğrafın yalınkat hali, bir anı kaydetmesi, zamandan bir kesit olması, kokusu ve sesi olmayan bir duyumsama aracı olarak kendi doğasındaki eksiklikleri öznel dokunuşuyla ona yeniden kazandırmanın yollarını arıyor. Öznelliğin inşa edilme biçimi sadece kendine içkin olanı üretmek değil aksine sıradan bir öznellik ile kolektif olarak ortaklaşılabilecek bir duygulanım alanını örebilmek. Yapıtların bellek, doğa, varoluş, kader, hüzün, mülkiyet ve zaman gibi ortak kavramlara sahip olması, öznelliği kolektif bir düzleme taşımaya aracılık ediyor. Gerçekleştirdiği işe bir nevi “canbazlık” denebilir. Öznellikten kolektif olana uzanan bir ipin üzerinde öyle bir yürüyüşe çıkıyor ki hem öznel ve biricik olanı taşıyarak hem de vardığı yerde ortaklığa dokunabilmeyi umarak adımlarını atıyor.
Oyunun kurallarından bir diğeri estetiği ve temsil yöntemlerini dönüştürmek. Ölçeği değiştirerek hayatın içindeki farklı ritimleri birbirine eşlik edecek şekilde kurgulamak ve görünmez olanı, fotoğrafın teknik imkanlarıyla görünür kılabilmek. Orhan Cem Çetin, fotoğraf alfabesiyle oyununu sahnelerken, geliştirdiği yöntemlerle tesadüflerin evrenini kavradığını gösteriyor. Bir fotoğrafı anlatan metni de bir fotoğraf olarak düşünüyor… Örneğin edebiyatta, roman ve öykülerde tasvirler, sahnenin kendisi olarak anlatılır. Sergi, sahnenin kendisini fotoğraf yoluyla tasvir ettiği için izleyiciyi fotoğrafın kulisine çağırıyor.
Bu gördüğümüz “neyin fotoğrafı?” sorusu arka planda kalıyor. Resim hayalden üretilebilirken, fotoğraf hayalden çekip çıkarılmış bir gerçek neden olmasın? Yoksa denizde kuğunun ne işi var?
Sonuç olarak karşımıza çıkan, uzun zamana yayılan alternatif bir estetik arayışından, güzel ya da çarpıcı bir fotoğraf yapmaktan, anlamlı bir fotoğraf yapmaya uzanan bir yolculuk. Bu yolculuk, varoluşla ilgili felsefi bir tartışma, estetiğin gücünden ve çarpıcılığından güç alarak bize ulaşıyor.
“Sahne Arkası”nın ötesinde, hayatın tamamını bir performans alanına dönüştürerek, Jerzy Kosinski’nin boyalı kuşu gibi çırpınan, bunun yanında kendi şakasına gülebilen herkesi bu zevkli oyuna davet ediyoruz!
Sahne Arkası, Orhan Cem Çetin
Küratör: Eda Yiğit
Grafik Tasarım: Selen Sarı
Baskı / Print: Saraçoğlu Matbaa, İstanbul, 2018
TEŞEKKÜRLER
Ece Balcıoğlu, Fil Books, Eflatun Derin Çetin, Cem Sina Çetin, Korhan Erel, Cem Ergül, Özgür Erkekli, Evin Sanat Galerisi, Sanatorium Galeri, Hatice Gülseroğlu, Evin İyem, Osman Nuri İyem, Ümit İyem, Korhan Karaoysal, Jerzy Kosinski, Şahap Pamuk, Safa Baran Öcal, Saygın Serdaroğlu, SIGMA/Fotopro, Sermet Tolan, Uğur Varlı, Ofset Yapımevi, Cemre Yeşil.
Bu katalog 2 Ekim- 3 Kasım 2018 tarihleri arasında düzenlenen Orhan Cem Çetin “Sahne Arkası” sergisi için Evin Sanat Galerisi tarafından hazırlanmıştır.