Connect with us

Ne arıyorsun?

Argonotlar

Söyleşi

Genişleyen kapsamıyla 212 Photography Istanbul festivali üzerine

Bu yıl dördüncüsü gerçekleşen 212 Photography Istanbul 11 Ekim’e kadar yedi farklı mekânda görülebilecek. Detayları Banu Tunçağ ve Merve Arkunlar’dan dinledik.

Hasan Deniz, 2021, 212 Photography Istanbul.

Bu yıl dördüncü kez gerçekleştirilen 212 Photography Istanbul; 35 sanatçı, 15 farklı sergi konsepti, 13 söyleşi, 5 atölye çalışması, 6 konser/performans ve 18 film gösterimi (NOWNESS & MUBI) ile sanatseverlerle buluşuyor. Bu yıl önceki edisyonlardan farklı olarak Yapı Kredi bomontiada, Akaretler Sıraevler A 37-39, Zülfaris Karaköy, Tarihi Hüsrev Kethüda Hamamı, Yeldeğirmeni Sanat, Müze Gazhane ve Kalyon Kültür dâhil olmak üzere yedi mekânda gerçekleştirilen festival, izleyicilere yurt içi ve dışından birçok çağdaş fotoğrafçının işlerini görme şansı sunuyor.

11 Ekim Pazartesi gününe kadar ziyaretçilerle buluşacak 212 Photography Istanbul üzerine Festival Direktörü Banu Tunçağ; uluslararası bir yayın olarak yıllardır okurlarla buluşan ve bir anlamda festivalin de öncüsü olan 212 Magazine üzerine derginin yayın yönetmeni Merve Arkunlar ile konuştuk.

212 Photography Istanbul, bu yıl 1-11 Ekim tarihleri arasında İstanbul’daki 7 farklı mekânda sanatseverlerle buluşacak. Öncelikle pandemi gibi zorlu bir sürecin ardından bu yılki festivale nasıl hazırlandınız, ne tür bir hazırlık süreci yaşandı?

Banu Tunçağ: Pandemi süreci festivalin oluşumundaki pek çok karar alma sürecini yavaşlattı. Pandemi sebebiyle, son iki senedir festivalin en önemli hedeflerinden biri olan “uluslalarası festivaller takvimine” girip yurt dışından festivale özel gelecekler için bir seyahat programının oluşması projemizi geciktirmiş olduk. Sanatçıların hepsi İstanbul’a gelmek istiyordu, pek çoğu gelemedi. Tabii ki bunların hiçbiri 212 Photography Istanbul’un genel kurgusundan ve kapsamlı programından bir şey eksiltmedi.

212 Photography Istanbul, bu yıl önceki edisyonlardan daha farklı bir yapıyla karşımıza çıkacak. Geçtiğimiz yıllara kıyasla bu yılki edisyonda neler değişti?

B.T.: Geçmiş yıllara oranla bu yılın en önemli farkı mekân sayımızda göze çarpıyor. İstanbul’un her iki yakasında toplam yedi farklı mekânda gerçekleştirilen birçok sergi, atölye, söyleşi, sanatçı buluşması ve daha pek çok etkinliğimiz var. Programda çevrim içi film gösterimleri de yer alıyor. Ayrıca sergilerin içerisinde bu sene daha fazla yeni medya işlerini görmek de mümkün olacak. Buna ek olarak, farklı kreatif disiplinleri daha fazla kucakladığımız bir yıl diyebilirim; dans, performans, mimari ve pop-up konserler de bu sene programda özel bir yer tutuyor.

Festivalin yedi farklı mekânda yapılması oldukça geniş bir kültürel iş birliğini beraberinde getiriyor. Tüm bu süreç boyunca hangi kurumlarla ne tür ortaklıklar üzerinde çalıştınız ve bunlar festivale nasıl yansıdı?

B.T.: Hem mekânların hem de kurumların bu içeriği gerçekleştirmemizde etkisi çok büyük oldu. Fotoğrafın kapsadığı alan çok geniş, o nedenle pek çok kurumun kendini yakın hissettiği, güçlü bir iş yapıyoruz. Elbette bunların hiçbiri bu değerli kurum ve kuruluşların katkıları olmadan olmazdı. T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Türkiye Turizm Tanıtım ve Geliştirme Ajansı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanlığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi iştirak şirketlerinden Kültür AŞ, Beşiktaş Belediyesi, Kadıköy Belediyesi’nin yanısıra çok çeşitli başka kuruşlarla da çalıştık.

HP, LG OLED, Jotun, Yapı Kredi, ve We Are The Walkers, ABD Büyükelçiliği, Hollanda Başkonsolosluğu, Avusturya Kültür Ofisi, Norveç Ankara Büyükelçiliği, Institut Français Turquie ve Total Enerji, İstanbul Cervantes Enstitüsü, Goethe Institut, Mavi, Nurus ve Borusan Çağdaş Sanat, MUBI ve NOWNESS gibi kurumların katkısıyla gerçekten çok kapsamlı ve etkili bir program ortaya çıkardık.

Festival kapsamında Levon Biss, Tim Flach, Christian Tagliavini, Scarlett Hooft Graafland, Helena Blomqvist, Jonas Bendiksen, Esra Özdoğan, Hasan Deniz, JeeYoung Lee, Diana Artus, Rosa Muñoz, LIA, Thomas Albdorf ve Modi gibi pek çok uluslararası isim İstanbul’da sanatseverlerle buluşacak. Bu isimlere nasıl karar verdiniz ve sizi bu sanatçılara yönlendiren temel faktör nedir?

B.T.: Amacımız küresel pandeminin yarattığı zor zamanları az da olsa unutturacak; yaratıcılığımızı, üretkenliğimizi ve hepsinden öte farklı bakışları deneyimleyebileceğimiz uluslararası bir platform yaratmaktı. Bu çerçeveden bakarak, sanatçı ve eser seçiminde doğa ve insan temalarıyla sanatçıların bu konulara bakışını gösteren işlere ağırlık verdik. Hayvan ve insan arasındaki ilişki ağından farklı coğrafyaları temsil eden nefes kesen anlara, büyülü masal kahramanlarından İskandinav kahramanlık hikâyelerine, sürdürülebilir sanatın mümkünlüğünden rekabet ve başarıya kadar birçok farklı tema festival mekânlarımızda ziyaretçilerle buluşacak.

Rosa Munoz, Paisajes del Futuro No24, 2021, 212 Photography Istanbul.

Festivalin bu yılki farklılıklarından bir diğeri de sergi programına paralel olarak bugüne kadar gerçekleşen en kapsamlı etkinlik programını sanatseverlerle buluşturmak. Bu etkinlikler ve projeler neler, izleyiciyi nasıl bir festival bekliyor?

B.T.: Bu yıl 212 Photography Istanbul’un programında oldukça güçlü bir fotoğraf seçkisi öne çıkıyor. Eserleri, festival ziyaretçileriyle buluşacak uluslararası isimlerin arasında Levon Biss, Helena Blomqvist, Christian Tagliavini, David Burnett, Scarlett Hooft Graafland, Tim Flach ve Jonas Bendiksen’i sayabilirim. Borusan Çağdaş Sanat Koleksiyonu’nun temsil ettiği, uluslararası güncel sanat sahnesinin önemli isimlerini bir araya getiren, Leyla Ünsal küratörlüğünde gerçekleşen Başka Bir Kıyamet Mümkün başlıklı sergi Akaretler Sıraevler A 37-39’da yer alacak. Bunun yanı sıra, geçtiğimiz yıllarda festival takvimini zenginleştiren yan etkinliklerimiz bu sene de katlanarak devam ediyor. Deneyim odaklı birtakım atölyelerimiz ve keşif gezilerimiz olacak. Uluslararası boyutta iki dijital platformla, NOWNESS ve MUBI ile gerçekleştirdiğimiz özel seçkiler de yine bu sene öne çıkan içeriklerimiz arasında. We Are The Walkers (Hayallerine Yürüyen Kadınlar) isimli, fotoğraf üzerine bir söyleşi serisi Ferhan İstanbullu tarafından Zorlu Center Walkers Market’te gerçekleşecek. Kethüda Hamamı, Yeldeğirmeni Sanat ve Akaretler Sıraevler’de ücretsiz pop-up konserler gerçekleşecek.

212 Photography İstanbul, 212 Magazine’e paralel olarak gerçekleşen, bir anlamda dergi çerçevesinde hayatımıza giren sanatçılarla fiziksel bir mekânda buluşmamıza olanak tanıyan bir festival. Siz 212 Magazine Genel Yayın Yönetmeni olarak festival ile dergi arasındaki ilişki ve ortaklıklardan söz edebilir misiniz?

Merve Arkunlar: 212 Magazine, fotoğraf ve kültürel etkileşim tutkusunu bugüne dek çıkardığı on iki sayı ile yayın geleneği olarak benimsemiş uluslararası bir kültür-sanat yayını. Bu yıl beş yaşına basan, altı ayda bir yayınladığımız, 212’nin Türkçe ve uluslararası İngilizce edisyonuyla dünyada 40 ülkeden okura ulaşması büyük mutluluk. Ama yayıncılık hep bundan daha fazlasına kafa yormayı gerektiriyor, özellikle de her alanın kendini yeniden tanımlamaya ihtiyaç duyduğu, potansiyelini farklı bakışlara açmanın, paylaşmanın önem ve anlam kazandığı yeni dünya düzeninde.

Bu doğrultuda üzerimize düşen sorumlulukla hayata geçirdiğimiz uluslararası bir fotoğraf yarışmamız da var. Her yaştan ve her milletten profesyonel ya da amatör tüm fotoğrafçıların, her türlü kamera ile çekilmiş fotoğrafları ile başvuruya açık olan 212 Photography Istanbul Fotoğraf Yarışması’nın kazananına her yıl dergimizde yer veriyoruz. Her yıl festivalde ağırladığımız fotoğraf sanatçıları ve jüri isimlerinden oluşan bir kadro ile profesyonel portfolyo değerlendirmesi gerçekleştiriyoruz.

Yayınımızda dikkat çekici fotoğraf serilerine, çarpıcı röportajlara, kısa öykü ve uzun makalelere yer veriyoruz; festivalimizde de söyleşiler, film gösterimleri, atölyeler ve performanslarla buna çok paralel bir program kurgumuz var. Bu doğrultuda yayınımız paralelinde bölgeden ve dünyadan farklı sesleri, renkleri ve yetenekleri, önyargısız bir şekilde sunma hedefiyle, 2018’den bu yana her yıl izleyici sayısı, kapsam ve rotasını genişleterek bir festival düzenliyor. Festivalleyse geniş fotoğraf ufukları arasında İstanbul’u dikkat çekici bir konum olarak işaretlemeyi amaçlıyoruz.

David Burnett, 2021, 212 Photography Istanbul.

212 Magazine, İstanbul odaklı çalışsa da aslında uluslararası bir yayın. Bu uluslararasılık dergiye ve festivale nasıl yansıyor? Derginin bu uluslararası kimliğinin birçok açıdan sanatçı ve sanatseverleri İstanbul’a çektiğinden söz etmek mümkün mü?

M.A.: İlk yılında tek mekânda üç günlük bir program olarak hayata geçirdiğimiz etkinlik, geçtiğimiz yıl itibariyle şehirde özel bir rota üstünde farklı mekânlara yayılan, farklı disiplinlerle ilişkilerini çeşitlendirmiş bir festival deneyimine dönüştü. Bu yıl ise çevrşm dışı ve çevrim içi etkinliklerimizle bugüne kadarki en kapsamlı programı ağırlıyoruz. Sergilerde gördüğünüz, sanatçıların bir kısmı 212’nin geçmiş sayılarında fotoğraf serileriyle ağırladığımız sanatçılar. Pek çoğunu şehrimizde ilk kez ağırlıyoruz. Aynı zamanda the Recontres d’Arles, Paris Photo, Photo London gibi uluslararası etkinliklerden, FOAM, Magnum Photos, The Photographers’ Gallery gibi kurumlar, Aperture, Art Newspaper gibi yayınlar NOWNESS, MUBI gibi platformlarla işbirliğinde programımızda her yıl yeni fikirler inşa ediyor, yeni sergiler, gösterimler dahil ediyoruz. Yayın aracılığıyla iletişimde olduğumuz uluslararası kontaktlarımız, arşivler, koleksiyonları ve Türkiye’den kültür ofisleri, isim, kurum ve inisiyatiflerle birlikte bir arada festivalimiz aracılığıyla İstanbul üzerinden yayılan bir etkileşim, diyalog ve paylaşım zeminde buluşturuyoruz.

İlginizi Çekebilir

Kütüphane

“Bir Bulut Gibi Belirir Hayaletler Sofra Üstünde” sergisi üzerine sanatçı Kayahan Kaya ve Gözde Mulla’nın yaptığı konuşmanın deşifresi Argonotlar Kütüphanesinde.

Kütüphane

İMALAT-HANE'de 6 Ocak - 6 Nisan 2024 tarihleri ​​arasında yer alan TUNCA'nın "Muhatabı Olmayan Mutfak" sergisinin katalog metni Argonotlar Kütüphanesinde.

Söyleşi

İrem Tok ile “Karanlıkla Buluşmak” üzerinden yakın dönem işlerini, insansız hikâyelerini, kültür-doğa-insan üçgenini ve SAHA Studio’daki çalışmalarını konuştuk.

Eleştiri

Merve Ünsal'ın "İçli Dışlı" sergisi aracılığıyla imgeler, metinler ve sesler arasındaki dolanık ilişkileri taşıyan çok kanallı izdüşümler hakkında Fırat Yusuf Yılmaz yazdı.