Connect with us

Ne arıyorsun?

Argonotlar

Gündem

Ta ki biz ateş, ve ateş de biz olana kadar

Abbas ve Abou-Rahme, hem doğa hem de insan eliyle gerçekleşen yıkımın ve yeniden yeşermenin canlandırıcı döngüleri üzerine video, müzik ve şiiri bir araya getiriyor.

Bu ayki Protodispatch, Basel Abbas ve Ruanne Abou-Rahme’nin yeni bir çalışması. Ahenksiz bir sesi şiire, yoğun metin ve video anlarını ve sesi kırık bir melodiye dönüştürüyor. Yasak bir topraktan gelen bu izleri bir araya getiren Abbas ve Abou-Rahme, hem doğada hem de insan eylemlerinde gözlemlenen canlandırıcı yıkım ve yeniden büyüme döngülerini araştırıyor. Özgün şefkatleri ve duygusal zarafetleriyle sanatçılar, Filistin topluluklarının ve topraklarının insanlık dışı bir şekilde silinmesine karşı çıkıyor ve bozulan botanik döngüleri direniş için güçlü bir metafor olarak kullanıyor. ‘Until we became fire and fire us (Ta ki biz ateş, ve ateş de biz olana kadar)’ isimli bu çalışma; Irak, Filistin ve Suriye’de bir direniş biçimi olarak şarkı söyleyip dans eden insanları ele alan geniş bir çevrimiçi kayıt koleksiyonunu kapsayan ‘May Amnesia never kiss us on the mouth (Belleksizlik bizi ağzımızdan öpmesin) [mayamnesia.com]’ isimli daha kapsamlı bir projenin bir parçası.

Basel Abbas ve Ruanne Abou-Rahme, Until We Became Fire and Fire Us (Ta ki Biz Ateş, ve Ateş de Biz Olana Kadar), video, 2023
(Yeryüzüne bir tünel kazmak

Ellerinle kazmak
Toprağın altına gitmek
Toprak olmak

Görünmez olmak
Bir açılış yaratmak
Sürünerek çıkmak
Nefes almak
Hâlâ görülmemiş
Bir an için bile)

Köyü yok ettikten sonra
kalıntıları kapatmak için çam ağaçları diktiler

Yıkımın ardından
tepeye doğru baktık
ama yolu bulamadık

Onlarca yıl geçti
Çam iğneleri toprağı kapladı
narın, incirin, bademin nefesini söndürerek
Ve ardından bir öğleden sonra
bir ateş yükseldi
Tepeyi çevreleyen
Yanan
Yanan
Yanan
bütün çam ağaçları
kül oluncaya kadar
Ve yaptığımız taraçalar
Bozulup
toprakla kucaklaştı
Yangın şiddetlendikçe
şiddetlendi
ta ki biz, ateş
ve ateş de biz olana kadar

bunlar içinde bulunduğumuz fay hatları

Bir yanardağ patladı
lav hâlâ dokunulamayacak kadar sıcak

Şekil değiştirdiğimizi, dönüştüğümüzü söylüyorsunuz
Evet diyorum, biz bu şekilde hayatta kalıyoruz
Diyorsunuz ki, ya değişemez de kopup gidersek ne olur?
Ve daha sonra
Bir dalın kopuşunu düşünüyorum
İçindeki özsuyu nasıl da yadsınamaz bir canlılıkla kokar
Dokununca yaşadığını hissedersin

Sana bir mesaj gönderiyorum
Diyeceğim o ki
Peki ya kaktüs yakanı bırakmayansa
Ya kaktüs bizse ve biz de kaktüssek
buradaydık, buradayız diyen bir hayaletsek

birbiri içine geçmiş ya da ayrı düşmüş bedenler, birbirini tutan bedenler.

Toprak yakamızı bırakmıyor
Ve biz de onların  yakasını bırakmıyoruz
Geriye kalansa hayaletler, yankılar, gölgeler


Çeviri: Erdem Gürsu

Protocinema’nın yeni dijital yayını PROTODISPATCH, sanatçıların kıtalararası kaygıları ele aldığı, kişisel bakış açılarını içeren deneme serilerinden oluşuyor. İngilizce dilinde yayınlanan denemeler Argonotlar ve Protocinema işbirliğiyle önümüzdeki yıl boyunca her ay Türkçe olarak Argonotlar’da kendine yer bularak bu küresel kaygıların Türkiye sanat ortamında da tartışılmasına alan açacak. Protodispatch’in diğer yayın partnerleri, New York’tan Artnet.com ve Bangkok’dan GroundControlth.com

İlginizi Çekebilir

Duyurular

border_less ARTBOOK DAYS’in altıncı edisyonu, bu sene 3–5 Mayıs tarihleri arasında Yapı Kredi Kültür Sanat Yayıncılık ev sahipliğinde gerçekleşiyor.

Söyleşi

Larissa Araz ile Versus Art Project'te gerçekleşen “In Hoc Signo Vinces” sergisi üzerine konuştuk.

Eleştiri

Gizem Akkoyunoğlu'nun Sanatorium'da gerçekleşen "Kudretin Silüetleri" sergisini Oğuz Karayemiş değerlendirdi.

Söyleşi

Kundura DocLab vesilesiyle İstanbul’a gelecek olan Rabih Mroué ile dünya ahvalini, tiyatro ve performans ilişkisini ve İstanbul’la bağını konuştuk.